Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben bağda üzüm bekler iken, derede odun yükler iken, bir varmış bir yokmuş. Masalın yalanı mı olurmuş. O yalan bu yalan, fili yuttu bir yılan. Bu da mı yalan? derken; sabahleyin erken, keçiler koyunları tıraş ederken, tahta kurusu saz çalar, sıçan cirit atar iken, çıkmış bir kocakarı ortaya. En sonunda açmış ağzını yummuş gözünü. Bir laf etmiş, bir laf etmiş. Bakalım ne laflar etmiş.
Eski zaman içerisinde gelişmiş bir ülke varmış. Bu ülke krallar tarafından yönetiliyormuş. Kral artık çok yaşlanmış ve bu yüzden hasta şekilde yatıyormuş. Bu kralın da bir tane hayırsız oğlu varmış. Büyük oğlu hayırsız olduğu için başka ülkede yaşıyormuş. Krallığın başına geçecek kişi mecburen küçük oğul olacakmış. Fakat bir sorun varmış. Kralın küçük oğlu çok fazla cesur değilmiş. Kendi içinde belli korkuları varmış. Bir yandan ülkeyi yönetmek istiyor diğer yandan bu durumdan korkuyormuş. Kralın küçük oğlunun ismi Zafer imiş. Zafer annesiyle iyi anlaşıyor ve sürekli ona anne ben yapamam diye belirtiyormuş. Birde bu Zafer saray da yaşayan genç ve güzel bir prensese aşıkmış. Fakat bu prenses Zafer’im cesur olmamasından dolayı pek onunla konuşmuyormuş.
Krallığın başındaki hasta kral maalesef ölmüş. Acil yerine bir kral geçmesi gerekiyor ve birinin bulunması lazımmış. Bu konuda istekli kişiler toplanarak arena da aslanlar ile savaşarak karar verilecekmiş. Zafer bir yandan korkuyor, bir yandan Kral olup prensesi etkilemek istiyormuş. Sonunda Zafer tüm cesaretiyle aslanlar ile savaşmaya karar vermiş.
Günler geçmiş ve o gün gelmiş çatmış. Bazı savaşçılar ölmüş, bazıları yaralanmış. Sıra Zafer’e gelmiş. Zafer arenaya çıkmış. Korkudan ayakları titriyor, heyecandan nefesi kesiliyormuş. Buna rağmen orada savaşması gerektiğini hissediyor ve kendine inanmak istiyormuş. Zafer’i gören aslanlar üzerine doğru koşmaya başlamış.
Zafer o sırada tribünde oturan prensese bakmış ve içinden bir anda cesaret gelmiş. Aniden aslanlara doğru koşmaya başlayan Zafer 3 aslanı yerle bir etmeye başlamış. Tribünlerde alkışlar ve şaşkın bakışlar arasında herkes çok şaşırmış. Prenses ise âdeta Zafer’e hayran olmuş. Cesur, güçlü ve bilgili davranışlar prensesi etkilemiş. Savaştan çıkan Zafer’e ilk sarılan ve tebrik eden prenses olmuş. Zafer kendine inanmayı ve cesur olduğunu farketmiş. Bu sayede yeni Kral olarak ülkeyi yönetmeye başlamış. Prensesle evlenmişler ve bir ömür mutlu mesut yaşamışlar.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.