Kiko, kocaman bahçesi olan bir evde annesi, babası, küçük kardeşi ve anneannesi ile birlikte yaşıyormuş. Annesi ve babası çalıştığı için gündüzleri ona anneannesi bakıyormuş. Anneannesi, bahçeye bir şeyler ekip biçmeyi ve onları toplamayı çok seviyormuş. Topladığı bitkiler ile yemek yapınca Kiko da hep anneannesine yardım ediyormuş.
Günün birinde Kiko’nun anneannesi hastalanmış. Kiko anneannesinin bu durumuna çok endişeleniyormuş. Çünkü anneannesi artık bahçeye çıkıp bitki toplayamıyormuş. Annesi ve babası da yalnızca hafta sonu bahçe ile ilgilenebiliyormuş.
Bahçedeki bitkilerin belirli aralıklarla sulanması gerektiğini biliyormuş. Bir gün dayanamamış ve anneannesine gidip sormuş. “Anneanneciğim, hasta olduğun için bahçeyi sulayamıyorsun. Bitkiler solacak ve sen de çok üzüleceksin. Sen iyileşene kadar istersen bahçeyi ben sulayabilirim. Bana nasıl yapacağımı anlatır mısın?” Anneannesi küçük Kiko’nun bu düşüncesi karşısında çok mutlu olmuş ve torunu ile gurur duymuş. “Ben seni pencereden izlerim.
Ne yapman gerektiğini söylerim. Gerçekten beni çok mutlu ettin. Canım torunum.” Diyerek yavaşça yatağından kalkmış ve pencerenin yanına oturmuş. Kiko, anneannesinin camdan ona söylediği her olan Şila’nın mamasının bittiğini fark etmiş. Şila’ya mama vermek için ağaçların dibindeki kulübesine doğru gitmiş. Orada mantarların bittiğini görmüş. Çok heyecanlanmış. Çünkü ilk kez bahçelerinde mantar görüyormuş. Hemen anneannesinin yanına koşmuş.
“Anneanne, dışarıda Şila’nın kulübesinin yanında mantar gördüm. Çok güzellerdi. Sence onları toplayıp yiyebilir miyiz?” Anneannesi küçük Kiko’nun heyecanı karşısında gülümseyerek cevap vermiş. “Kikocuğum, her mantar yenmeyebilir. Çünkü bazı mantarlar zehirli olabilir. Ama ben sana yenip yenmeyeceğini anlatabilirim. Böylece sen de öğrenmiş olursun.” Demiş. Kiko merakla anneannesinin anlatmasını beklemiş. Anneannesi “Yenebilen mantarlar Kültür mantarlarıdır.
Çoğu zaman marketteki görüntülerinden daha farklı boyutlarda ve daha şekilsiz görünebilirler. Rengi beyaz ya da sarı olabilir. Ben daha önce bahçemizde biten mantarları toplayarak yemek yapmıştım Kikocuğum. O nedenle rahatlıkla toplayabilirsin. Ama toplarken onlara nazik davranmalısın. İçerideki hasır sepeti yanına alıp topladığın mantarları ona koymalısın. Mantarları toprağın dibinden yavaşça koparman gerekiyor. İşte bütün bilmen gerekenler bu kadar.”
Kiko anneannesinin söylediği her şeyi aklında tutarak çabucak sepeti almış ve bahçeye koşmuş. Anneannesinin söylediği gibi mantarları yavaşça ve nazik bir şekilde toplayarak eve getirmiş. Anneannesi mantarları görünce “Ne kadar çok mantar toplamışsın! Aferin benim bir tanecik torunuma. Haydi bunları mutfağa götür ve akşam annene sürpriz yapalım.” Demiş. Kiko’nun anneannesi o kadar mutlu ve iyi hissediyormuş ki hastalığını unutmuş. Kiko’nun bu yaptığı onu iyileştirmek için güzel bir adım olmuş. Anneannesi kalkıp mutfağa girmiş ve bir güzel mantar çorbası yapmış. Kiko ile birlikte akşam anne ve babasının gelmesini beklemişler. Kiko, anne ve babasına bütün olan biteni anlatmak için sabırsızlanıyormuş.
Kiko, anne ve babası gelince heyecanla bütün bir gününü anlatmış. Ardından da anneannesinin yaptığı çorbanın tadına baktırmış. Hep birlikte mutlu ve keyifli bir akşam yemeği yemişler. O günden sonra Kiko, mantarlar hakkında daha çok şey öğrenmiş. Artık bahçedeki bütün mantarları Kiko topluyormuş.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.