Masalı doğrudan bu sayfa üzerinden veya kanalımıza giderek YouTube üzerinden çocuğuna dinletebilirsin.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallarken. Bir varmış, bir yokmuş. Masalın yenisi, eskisi mi olurmuş? Günlerden bir gün, gecelerden bir gece olmuş. Derken; sabahleyin erken, keçiler koyunları tıraş ederken, tahtakurusu saz çalar, sıçan cirit atar iken çıkmış bir masal anası ortaya. En sonunda açmış ağzını, yummuş gözünü. Bir laf etmiş, bir laf etmiş… Bakalım ne laflar etmiş.
Bir varmış bir yokmuş. Tatlı ve sevimli bir ülke varmış. Bu ülkede Lila adında genç bir kız yaşarmış. Lila aslında başkalarına iyilik yapmayı seven, sevecen bir kızmış ama önemli bir kusuru varmış, o da diğer insanlarla dalga geçmesiymiş.
Başkalarının dış görünüşleriyle, giyim tarzlarıyla, saçlarıyla, konuşma biçimleriyle dalga geçmenin çok komik olduğunu düşünüyormuş. Ağzından çıkan sözlerin başkalarının duygularını ne kadar incittiğine dair hiçbir fikri yokmuş, bu nedenle sözleri ile diğer insanları kırdığını hiç fark etmemiş.
Günlerden bir gün Lila, Gül isminde tatlı bir kız ile karşılaşmış ve onun bölgeye yeni taşınan yeni bir kız olduğunu öğrenmiş. Gül kısa bir süreliğine Lila’nın yaşadığı yere ziyarete gelmişti. Gül, Lila'nin hayatı boyunca karşılaştığı hiçbir insana benzemiyormuş. Büyük burnu, gül rengi olan çok uzun saçları ve kolayca anlaşılamamasına sebep olan bazı harfleri farklı telaffuz etmesi nedeniyle kalabalığın arasından sıyrılıyormuş. Lila, Gül’ün kendisinden ve tanıdığı herkesten farklı olması nedeniyle onu garip bulmuş ve dalga geçmiş. Kendi arkadaşlarının yanına gidip hemen Gül’ü onlara da anlatmış ve hepsi Gül ile dalga geçerek ona gülmeye başlamışlar.
Zaman geçtikçe Lila, Gül'ün zamanını her zaman kendi başına geçirdiği, insanlar ile konuşmadığını fark etmiş. Hiç kimse onun arkadaşı olmaya ya da onunla herhangi bir oyun oynamaya ilgi göstermiyormuş. Kimse onunla sohbet etmek istemiyormuş. Lila, daha önce Gül ile alay ettiğini hatırlamış. Bununla da kalmamış arkadaşlarına da Gül’ü anlatmış, hep birlikte Gül ile alay edip ona gülmüşlerdi. Alay etmek aslında kötü bir davranıştı. Bunu büyükannesi ona anlatmıştı.
Tüm kötü sözleri ve davranışları aklına gelen Lila hem üzüntü hem de utanç duygusuyla baş başa kalmış. Gül’ün yanına gidip ondan özür dilemek ve arkadaş olmak istemiş. Gül, “Lila sen aslında iyi biri olabilirsin ama benimle alay ettikten sonra bu yaptıklarına çok üzüldüm, üstelik tüm arkadaşların da benimle alay ettiler ve bana birlikte güldünüz. Siz beni üzdükten sonra diğer çocuklar benimle konuşmadı ve oyun oynamadı, benimle arkadaş olmak istemediler.” diyerek üzüntüsünü anlatmış.
Lila, Gül’ün sözlerinden ve davranışlarından incindiğini ve kimsenin onunla arkadaş olmak istememesinin sebebinin kendisi olduğunu öğrenmiş. Gül, “Diğer insanlarla dalga geçmek, insanların kendilerini kötü hissetmelerine ve diğer insanların onları dışlamasına neden oluyor. Bu nedenle, diğer insanlarla dalga geçmenin kötü bir seçim olduğunu unutma ve bu davranış ile kötü sözlerden uzak dur yoksa insanları üzersin ve bu, iyi bir davranış olmaz.” diyerek konuşmasına devam etmiş.
Yaptıklarının kötü olduğunun, insanları üzdüğünün farkına varan Lila, Gül’den içinden gelerek büyük bir özür dilemiş: “Daha önceki davranışlarım ve sözlerim için senden gerçekten çok özür dilerim, seni üzdüğümü ve insanların seni üzmesine neden olduğumu fark etmemiştim. Bundan sonra sana ve başka insanlara bu şekilde davranmayacağım, diğer insanlar ile alay etmeyeceğim, bu bana büyük bir ders oldu.” diyerek pişmanlığını ve üzüntüsünü dile getirmiş. Bir daha asla başka biriyle alay etmeyeceğine dair kendi kendisiyle bir anlaşma yaparak ve hayatı boyunca yeminine sadık kalmış.
Gül, Lila’ya arkadaş olabileceklerini söylemiş ve ayrılmaz bir ikili olmaları uzun sürmemiş. Lila, Gül'ü daha yakından tanıdıktan sonra, Gül'ün çok iyi niyetli, nazik, yardımsever, sevimli ve eğlenceli bir insan olduğunu fark etmiş ve çok iyi dost olmuşlar.
Lila ve Gül'ün hikâyesi sona erdi, ancak bize verdikleri ders çok uzun bir süre geleceğe yansımaya devam edecek. Diğer insanlarla dalga geçmemeyi öğreten bir ders çünkü herkesin sevgi ve saygıyla muamele görme hakkı vardır ve bu hakkı asla ihlal etmemeliyiz.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.