Küçük Ayıcık ve Sihrli Doğum Günü Pastası

Bir varmış, bir yokmuş... Ormanda kendi başına yaşayan küçük, sevimli bir ayıcık varmış. Bu minik ayıcık, doğum gününün gelip çattığını fark ettiğinde nedeniyle çok heyecanlanmış.

Küçük ayıcık bir sabah uyandığında, karşılaştığı manzaraya işan kalmış. Ormanın ortasında, en sevdiği renkte ve şeklinde bir doğum günü pastası duruyormuş! Ancak bu pastanın nereden geldiği hakkında hiçbir fikri yokmuş. Kendini tutamayıp, hemen pastanın yanına gidip bir dilim almış ve yerine odasına dönmüş.

Bir dilim pasta yerken, bir anda etrafı sihirli bir ışık kaplamış! Ayıcık şaşkına dönmüş, ama aynı zamanda da çok heyecanlanmış. Işığın içinden çıkan sihirli bir pişmiş, 'Ben sihirli doğum günü pastasıyım' demiş. 'Sana bugün bir dilek hakkı veriyorum. Ancak, unutma; dileğin bir başkasının da hayatını olumlu yönde etkilemeli.

Sihirli pasta ayıcık'ın aklına hemen ormanda yalnız yaşayan ve her zaman üzgün olan tavşan dostu geldi. Her ne kadar onunla sık sık oynamak istese de, tavşan çok çekingen biri olduğu için ayıcık ile oynamaya hep çekiniyordu. Ayıcık, 'Keşke tavşan dostumla gönül rahatlığıyla oynayabilsem' diye düşündü.

Bir anda tavşan ormanda belirdi ve küçük ayıcık'ın yanına geldi. Tavşan, ilk kez ayıcıkla oynayabilme cesaretini gösterdi ve aynı zamanda ayıcık'ın doğum gününü kutlayabilmişler. Bu sürpriz, ayıcık ve tavşanın gününü çok özel kıldı ve o andan itibaren sıkı dost oldular. Hem doğum günü dileği hem de yeni dostluğu kutlamak için tekrar pasta kesip yediler. İşte masal burada biter, çocuklar büyüdükçe ayıcıkla tavşanın dostlukları da serpilip büyür...