Minik Pipi, çok yaramaz ama bir o kadar da sevimli bir sincaptı. 'Aman Tanrım, ne kadar güzel bir fındık!' diye bağırarak her gördüğü fındığı çalardı. Bir gün, ormanın derinliklerinde, eski bir şapkayı buldu. Şapka, garip bir şekilde parlıyordu. Pipi, 'Bunu denemeliyim!' diye düşündü ve şapkayı başına geçirdi. Birdenbire, Pipi uçuşa geçti! 'Vay canına!' diye haykırdı. Şapka, onu havada gezdiriyordu. Ormanın her yerini gezdi, 'Ne harika bir manzara!' diye haykırdı. Ama sonra, birdenbire rüzgar şapkayı aldı ve Pipi, aşağı doğru düşmeye başladı. 'Yardım edin!' diye bağırdı korkuyla. Tam o anda, bilge baykuş, 'Sakin ol, küçük dostum!' diye seslendi. 'Şapkanın büyüsünü kontrol etmeyi öğrenmelisin.' Baykuş, Pipi'ye şapkanın nasıl kullanılacağını öğretti. Pipi, şapkayı kontrol etmeyi öğrendikten sonra, 'Şimdi daha iyi!' diye sevindi. Ormanın diğer hayvanlarına yardım etti, 'İşte sizin için güzel meyveler!' diye bağırdı. Pipi, şapkasının gücünü iyi şeyler için kullandı ve tüm ormanın sevgili dostuydu. O günden sonra, Pipi, 'Her zaman iyiliği seçmeliyiz!' diye hatırlatıyordu.