Bir varmış, bir yokmuş. Doğanın en güzel deresi, gürül gürül akarmış. Herkes bu dereden su içmek için sabırsızlanırmış. Bu derenin her iki yanında da şirin kasabalar varmış. Bu karşılıklı kasabada yaşayanlar sürekli birbirlerini ziyarete gelirlermiş. Bunun için ise derenin üzerindeki ince köprüyü geçmeleri gerekirmiş. Bu köprü sağlammış ama üzerinden sadece bir kişinin geçebileceği genişlikteymiş.
Mırmır ve Tintin de bu ziyareti en sık gerçekleştiren iki kedicikmiş. Sık sık birbirlerinin kasabalarına giderler ve oradaki arkadaşlarını ziyaret ederlermiş. Birlikte oyunlar oynar, gezintiye çıkarlarmış. Güneşli ve sıcak günlerde dere kenarında oturur ve güneşin tadını çıkarırlarmış.
Bir gün Mırmır kahvaltı yapacakken evde mamasının kalmadığını fark etmiş. Hemen karşı kasabaya geçip marketten süt almak için evden çıkmış. Tintin de evde biraz işi olduğu için arkadaşlarının kasabasından ayrılarak kendi evinin yolunu tutmuş. Mırmır tam köprüye çıkmış.
Bir de bakmış ki ne görsün! Köprünün karşısından da Tintin geliyor. Ne yapacağını bilememiş. Çünkü tek bir kişi için yer varmış. Yavaşça Tintin de yaklaşmış ve o da Mırmır’ı görmüş. Tintin Mırmır’ı görünce biraz öfkelenmiş.
“Neden köprüye bakmadan çıkıyorsun? Ne yapacağız şimdi?” Mırmır “Ben senin geldiğini görmedim. Fark ettiğimde ise artık çok geçti.” Diye kendisini açıklamış. Tintin “Madem öyle, ilk geçiş hakkı benim!” diyerek Mırmır’ın ona yol vermesini beklemiş.
Mırmır, Tintin’in bu öfkesinden dolayı çok üzülmüş. “Tintin, dostum, seni fark etmedim. Yoksa senin geçmeni beklerdim. Güze bir şekilde rica edebilirsin. Neden beni üzüyorsun?” diyerek kafasını önüne eğmiş. Tintin, “Seni üzmek istemedim Mırmır. Sadece belki bana yol vermek istemezsin diye düşündüm. O yüzden biraz sert konuştum. Çok özür dilerim.” Demiş. Mırmır hemen yumuşamış ve gülümseyerek Tintin’e bakmış. “Tabi ki de sana yol verirdim.
Çünkü bu kasabanın en güzel özeliği herkesin birbirine hoşgörülü olmasıdır. Başka bir zaman da benim başıma geldiğinde sen bana yardım edebilirsin. Edersin değil mi?” Tintin “Evet, tabi ki ederim. Çok teşekkür ederim Mırmır.” Demiş.
Mırmır, ayaklarını, köprünün üzerinde tek sıra halinde sıralamış. Tintin de boş kalan alanlara patilerini koyarak aşağıya düşmeden köprünün karşısına geçmeyi başarmış. O günden sonra Tintin, ne olursa olsun herkese hoşgörülü davranması gerektiğini anlamış. Her gittiği yere de Mırmır ile birlikte gitmeye başlamışlar.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.