Işığa Yolculuk: Adaletin ve İyiliğin Masalı

Dini Masallar

Yaş
5 Yaş Masalları
Okuma Süresi
8 dk
Kategori
Dini Masallar
Ders Verici Masallar
Adalet Masalları
İyilik Masalları
Yardımlaşma Masalları
Unsur
Merhameti ve adaleti yaşat
Yayınlanma Tarihi
6/26/2025
Yazar
Kocaman Bi' Masalcı
Eskiden, uzak diyarlarda, nurun ve sevgilerin hüküm sürdüğü bir diyar varmış. Bu diyar, adeta Allah’ın rahmetini anlatan bir masal diyarıymış; çiçekler konuşur, ağaçlar fısıldardı iyi ve kötü günlerin sırlarını. Günlerden bir gün, her türlü iyiliğin ve adaletin yerleştiği bu diyarın kalbinde, küçük yüreklerin umut ve inançla dolduğu Nur Bahçesi ortaya çıkmış. Renkli kelebekler uçuşur, pırıl pırıl akan pınarlar, minik dostların oyun alanı olurmuş. İnsanlar, hayvanlar ve hatta minik böcekler bile birbirine yardım eder, paylaşmanın önemini öğrenirlermiş. Her şeyin güzellik ve denge içinde sürdüğü bu masal diyarında herkes, adaletin ve iyiliğin bir parçası olduğunu düşünürmüş. İşte öyle bir yerde, efsanevi olayların ve kutsal değerlerin harmanlandığı bir yolculuk başlamış; minik yürekler, sevgiyle, sabırla ve inançla dolu öyküler dinlerken, hayatın gerçek anlamını keşfederlermiş.
Yapay zeka destekli masal oluşturucumuzu denedin mi?
Hemen Test Et
Nur Bahçesi’nin kalbinde yaşayan minik Duru, sabahın erken saatlerinde uyandığı vakit, etrafa sevgi saçarak güne merhaba diyormuş. Duru, her daim etrafında oynayan hayvan dostlarıyla beraber, bilgelik dolu ormanın sırrını öğrenmek istermiş. Bir gün, ormanda dolaşırken, Bilge Aslan adında konuşan bir aslanla karşılaşmış. Aslan, derin sesiyle Duru’ya, "Adalet ve iyilik, karanlığın içindeki en parlak ışıktır" demiş. Bu sözler, Duru’nun yüreğinde öyle bir yer edinmiş ki; her adımında, her nefesinde, iyiliğe ve yardımlaşmaya daha da sıkı sarılmaya başlamış. Derken ormanda tuhaf bir sis belirmiş, rüzgar uğuldayarak, esrarengiz bir mesaj getiriyormuş: "Bir zamanlar adaletin zayıfladığı, kötülüğün gölge gibi sardığı günler varmış." Duru, Bilge Aslan ve diğer minik dostları, bu sisin ardındaki sır perdesini aralamaya karar vermiş. Böylece, birlikte, küçük adımlarla ama cesurca, masal diyarının derinliklerine, iyiliğin ve adaletin izini sürmek üzere yola çıkmışlar.
Yolculukları sırasında minik dostlar, rengarenk orman patikalarında ilerlerken, tanımadıkları birçok yaratıkla da karşılaşmışlar. İyilik dolu kalpleriyle herkese yardım etmeyi kendilerine görev edinmişler. Bu esnada, hüzünlü bir meleğin sesi duyulmuş; melek, dağların ardında kaybolan bir köyü anlatıyormuş. O köyde, adaletin yerini kötülüğe bırakmış, insanların birbirlerine yabancılaştığı söylenirmiş. Minik Duru ve arkadaşları, hemen o köyü kurtarmak için yola koyulmuşlar. Ormanın derinliklerinde, eski bir caminin minik harabeleri arasında, yaşlı bilge Nermin teyzeyle karşılaşmışlar. Nermin teyze, gökyüzüne bakarak, "Allah’ın rahmeti her zaman en karanlık anlarımızda bile yolumuzu aydınlatır," demiş. Bu sözler, miniklerin yüreklerine umut tohumları ekmiş. Kötülüğe karşı koyabilmenin, sabır ve yardımlaşma ile mümkün olacağını öğrenmişler. Böylece, gökyüzünde beliren güneş, adeta onların içindeki inancı yansıtır, yol gösterirmiş.
Köye doğru ilerleyen minik dostlar, yolda zorlu sınavlarla karşılaşmışlar. Kötü kalpli Gölge Canavar, masal diyarının huzurunu bozmak için çabalamış. Bu canavar, ormanın karanlık dehlizlerinde sinsice bekler, vicdanı olmayan yürekler üzerinde korku salarmış. Minik Duru, Bilge Aslan, Nermin teyze ve diğer cesur arkadaşları, Gölge Canavar’ın karanlık büyüsüne karşı durabilmek için yüreklerini birleştirmişler. Dualar ederek, Allah’ın rahmetini anarken, sevgi ve yardımlaşma ile birleşmişler. Gölge Canavar, onların saf inancı karşısında yavaş yavaş güç kaybettiğini görmüş. İstanbul’dan çok uzak bir diyar olan bu yerde, iyilik zaferi yakında kazanılacaktı. Dostların birleşimi, Gölge Canavar’ın etrafını sarmış; canavar, nihayet kendisini sevginin ve adaletin nuru karşısında küçülmüş bulmuş. Böylece, kötülüğün pusu kurduğu yerler bile, iman ve yardımseverlikle aydınlanmaya başlamış, masal diyarında yepyeni bir umut çiçeği filizlenmiş.
Dostlar, tüm zorluklar karşısında bir araya gelip, iyiliğin ve adaletin gücünü bütün kalpleriyle anlamışlardı. Köylerine dönerken, her adımlarında, Allah’ın rahmetini ve merhametini hisseder olmuşlar. Küçük Duru, Bilge Aslan ve yolda edindikleri tüm yeni dostlar, hayatın gerçek anlamını; paylaşmanın, yardımlaşmanın ve adaletin önemini öğrenmişlerdi. Her biri, kalplerinde taşıdıkları bu değerleri, köylerindeki herkesle paylaşmaya başlamış. Eski caminin minik harabelerinde yaptıkları dualar, köyün her köşesine umut ve huzur yaymış; kötülüğün boyunduruklarını kırıp, iyiliğin ve inancın en güzel örneğini sergilemişlerdi. Masal diyarında, her can, iyiliğin ve adaletin gücünü yaşamış; küçük kalplerin atışları, evrensel sevginin en güzel melodisini andırmış. Böylece, hem dünyaya hem de ruhlara gerçek bir ışık saçılmış, herkes mutlu bir şekilde yaşamış, yardımlaşmanın ve sevginin her daim en güçlü silah olduğunu bilirmiş.