Belinay Ecrin, neşeli ve enerjik bir kızdı. Güneşli bir sabah, bahçesindeki büyük ağacın altında, rengarenk çiçeklerden taç yaparken, yeni bir arkadaşlık macerasına yelken açacağını henüz bilmiyordu. Küçük elleriyle ördüğü taç, güneş ışığında parıldıyordu. 'Ne güzel bir gün!' diye düşündü Belinay Ecrin, taçını başının üstüne koyarken. Tam o sırada, bir uğultu sesi duydu. Havada, minik, parlak renkli baloncuklar dans ediyordu. Baloncuklar yaklaştıkça, içlerinde minik, sevimli yaratıklar olduğunu gördü. Birbirinden farklı renklerdeki baloncuklar, her biri farklı bir karakteri simgeliyordu. Kırmızı baloncuk içindeki Pembe, oldukça hareketli ve enerjikti. Mavi baloncuk içindeki Maviş, sakin ve düşünceli, yeşil baloncuk içindeki Yeşil, oldukça yardımsever ve nazikti. Sarı baloncuk içindeki Sarı, neşeli ve esprili, turuncu baloncuk içindeki Turuncu ise cesur ve maceraperestti. Belinay Ecrin, şaşkınlıkla bu minik yaratıklara baktı. 'Merhaba!' diye seslendi Belinay Ecrin, 'Siz kimsiniz?' Pembe, diğer baloncuk arkadaşlarıyla birlikte, 'Biz Gökkuşağı Arkadaşlarıyız!' diye cevapladı. 'Ve senin yeni arkadaşların olacağız!' diye ekledi Maviş. Belinay Ecrin çok mutlu oldu. Yeni arkadaşları ile bahçesinde oyunlar oynadı. Birlikte çiçek topladılar, top oynadılar, şarkılar söylediler. Yeşil, Belinay Ecrin'e çiçeklerden bir buket yaptı. Sarı, komik hikayeler anlattı. Turuncu, onları bir macera oyununa sürükledi. Pembe ise, hep birlikte yaptığı rengarenk bir keki paylaştılar. O gün Belinay Ecrin, arkadaşlarıyla paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu anladı. Birlikte daha mutlu olduklarını fark etti. Hep birlikte öğrendikleri yeni şarkıları söylediler. Paylaşmanın keyfini birlikte çıkardılar, kahkahaları bahçeye yayıldı. Akşam yaklaşırken, Gökkuşağı Arkadaşları, Belinay Ecrin'e vedalaşmak için hazırlanıyordu. 'Bugün çok eğlendik!' dedi Belinay Ecrin, 'Yarın tekrar görüşebilir miyiz?' Gökkuşağı Arkadaşları, 'Elbette!' diye cevapladı. Belinay Ecrin, yeni arkadaşlarıyla geçirdiği harika bir günden sonra, yatağına girdi. Gözlerini kapatırken, günün tüm güzel anlarını hatırladı; paylaşmanın ve arkadaşlığın ne kadar değerli olduğunu düşündü. Ertesi gün, Belinay Ecrin yine bahçesindeydi. Gökkuşağı arkadaşları tekrar gelmişti! Bu sefer, Belinay Ecrin onlara kendi yaptığı kurabiyeleri ikram etti. Gökkuşağı arkadaşları, Belinay Ecrin'in kurabiyelerini çok beğendi ve Belinay Ecrin'e onlarla birlikte bir resim çizmeyi önerdi. Belinay Ecrin, arkadaşlarıyla birlikte, rengarenk bir gökkuşağı resmini çizdi. Resimde, hep birlikte ne kadar mutlu olduklarını gösteren bir gökkuşağı vardı. Gökkuşağı arkadaşları ile geçen günler, Belinay Ecrin için unutulmaz anılar haline geldi. Her geçen gün arkadaşlığı daha da güçlendi. Birlikte oyunlar oynadılar, hikayeler anlattılar, şarkılar söylediler, ve her zaman birbirlerine yardım ettiler. Belinay Ecrin, arkadaşlık sayesinde hayatının ne kadar zenginleştiğini, paylaşmanın ve mutlu olmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi. Arkadaşlarıyla geçirdiği her an, Belinay Ecrin'in kalbine mutluluk kattı. Belinay Ecrin, arkadaşlığın değerini anladığı ve paylaşmanın neşe getirdiğini öğrendiği bu güzel macerasını asla unutmadı. Gökkuşağı arkadaşlarıyla olan dostluğu, hayatının en değerli hazinelerinden biri oldu, ve her zaman mutlu bir şekilde devam etti.