Belinay, mutlu bir ailesi olan büyük bir evde yaşıyordu. Annesi, babası ve sevimli köpeği Pamuk ile her gün kahkahalarla dolu bir hayat sürüyorlardı. Belinay, özellikle deniz kabukları ve deniz yıldızlarına bayılıyordu. Her fırsatta plaja gidip, saatlerce kumda oynuyor, deniz canlılarını inceliyordu. Bir gün, babasıyla birlikte plaja gittiğinde, dalgaların arasında parıldayan, çok güzel bir deniz kabuğu gördü. Kabuğu alıp incelemeye başladığında, kabuk aniden açıldı ve içinden minik bir deniz kızı çıktı! Deniz kızı, 'Merhaba! Ben Şirin' dedi. 'Adım Belinay' diye karşılık verdi Belinay. Şirin, Belinay'a kendi dünyasını anlattı. Okyanusun derinliklerinde, rengarenk mercanlar ve eğlenceli balıklarla dolu bir yerden bahsetti. Belinay, Şirin'in anlattıklarına hayran kaldı. Şirin, Belinay'a okyanusun gizemlerini ve deniz canlılarının yaşamlarını anlattı, 'Denizlerin en güzel yanı, huzurlu ve sakin olması' dedi Şirin, 'Ama gün boyu oyun oynamak ve keşiflerde bulunmak için çok enerji harcıyoruz. Bu yüzden iyi bir uyku çekmemiz çok önemli. Siz karada yaşayanlar da iyi uyursanız, gün boyunca daha enerjik ve mutlu olursunuz.' Belinay, Şirin'in anlattıklarından çok etkilendi. Deniz kızı, okyanusun derinliklerindeki renkli mercanları, komik balıkları ve gizli mağaraları anlattı. 'Geceleyin, uyku zamanı geldiğinde, okyanusun derinliklerine inip yıldızları izliyorum' dedi Şirin. 'Yıldızları izlemek, çok huzur verici. Siz de yıldızları izleyerek uyursanız, daha rahat uyuyabilirsiniz.' Belinay, Şirin'le saatlerce konuştu. Şirin, deniz kızı arkadaşlarının nasıl oynadıklarını, nasıl şarkı söylediklerini, nasıl dans ettiklerini anlattı. Belinay, onlarla birlikte okyanusun derinliklerinde nasıl maceralar yaşayabileceklerini hayal etti. Şirin, Belinay'a deniz kabuklarının sesini dinlemeyi öğretti. 'Her kabuğun farklı bir hikayesi var' dedi Şirin. 'Dikkatlice dinlersen, deniz kabuklarının sana bir şeyler anlatığını duyabilirsin.' Gün batmaya başlayınca, Şirin'in gitme zamanı geldi. Belinay, Şirin'e çok üzüldü ama Şirin, 'Yarın yine geleceğim' dedi. 'Ama bu sefer daha erken gelmeliyim, aksi takdirde çok geç kalıyorum' dedi. Şirin, Belinay'a, 'İyi bir uyku çekmeyi unutma! Uyku, gün boyunca enerjik olmanı ve daha mutlu olmanı sağlar' diye öğüt verdi. Belinay, Şirin'i sevgiyle kucakladı ve ona veda etti. Belinay, o gece yıldızları izleyerek uyudu. Şirin'in anlattıkları, onu çok etkilemişti. Artık uykunun ne kadar önemli olduğunu anlamıştı. Uyku sayesinde, ertesi gün daha neşeli ve enerjik uyanmıştı. Ertesi gün, Belinay, babasıyla birlikte tekrar plaja gitti. Şirin, söz verdiği gibi çok erken geldi. Şirin, Belinay'a okyanusun derinliklerindeki güzellikleri gösterdi. Belinay, Şirin ile okyanusun derinliklerinde harika bir gün geçirdi. Beraber oyunlar oynadılar, şarkılar söylediler ve dans ettiler. Belinay, Şirin'le geçirdiği zamanı asla unutmadı. Şirin, Belinay'a sadece okyanusun güzelliklerini değil, uykunun önemini de öğretmişti. Belinay, o günden sonra, her gece erkenden yatıp, iyi bir uyku çekmeye özen gösterdi. Ve her zaman mutlu ve enerjik kaldı.