Kar taneleri, pırıl pırıl parıldayarak yere düşüyordu. Celil, pencerenin önünde, burnunu cama yapıştırarak dışarıyı izliyordu. Yılbaşına sadece birkaç gün kalmıştı ve heyecanından yerinde duramıyordu. Celil, Yılbaşı'nı çok severdi. Ağacın altında parıldayan hediyeler, sıcak çikolata kokuları, ailece geçirilen güzel anlar... Her şeyiyle büyülü bir gündü. Bu yılbaşı ise Celil için daha da özel olacaktı çünkü sevgili Nisa ile ilk yılbaşını birlikte geçirecekti. Celil, Nisa'ya çok değer veriyordu. Nisa, yardımseverliği, neşeliliği ve her zaman olumlu bakış açısıyla Celil'in kalbine dokunmuştu. Birlikte vakit geçirmek Celil'e tarifsiz bir mutluluk veriyordu. Nisa'nın gülen yüzü, Celil'in yüzünü aydınlatıyordu, tıpkı Noel ağacındaki ışıklar gibi. Bu yılbaşı hediyesi olarak Nisa'ya el yapımı bir kardan adam yapmıştı. Minik, sevimli kardan adam, Nisa'nın seveceğini düşündüğü tüm detaylarla süslenmişti. Kardan adamın şapkası, Nisa'nın en sevdiği kırmızı renkteydi, burnu ise parlak turuncu bir havuçtan yapılmıştı. Yılbaşı gecesi geldiğinde, Celil heyecandan havalara uçuyordu. Nisa'yı evinin önünde bekledi. Nisa, 'Merhaba Celil!' diye seslendi, yüzü kocaman bir gülümsemeyle parlıyordu. Celil, Nisa'ya hazırladığı kardan adamı gösterdi. Nisa'nın gözleri, 'Ne kadar güzel!' diye haykırarak parladı. Kardan adamı sevgiyle kucakladı. Eve gittiklerinde, aileleriyle birlikte yılbaşı ağacını süslediler. Ağaç, renkli toplarla, parlak süslerle ve parıldayan ışıklarla donatılmıştı. Havanın güzelliği, kalplerindeki neşe ve birlikte geçirilen zamanın mutluluğu, tüm evi ısıtıyordu. Aileler, yılbaşı şarkıları söyleyip, birlikte oyunlar oynadılar. Yemek masası, lezzetli yemeklerle doluydu ve herkesin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Celil ve Nisa, yılbaşı ağacının altına hediyelerini koydular. Celil, Nisa'ya özenle seçtiği bir kitap hediye etti. Nisa ise Celil'e en sevdiği futbol takımının formasını hediye etmişti. Hediyelerin değeri, içlerindeki sevgiyle kıyaslanamazdı. Çünkü Celil ve Nisa için en büyük hediye, birlikte geçirecekleri bu özel andı. Gece geç saatlere kadar sohbet edip, yılbaşı filmleri izlediler. Celil, Nisa'nın yanında çok mutluydu. Nisa da Celil'in yanında huzurlu ve güvende hissediyordu. İşte bu, Celil ve Nisa'nın yılbaşı hediyesi gibiydi. Beraberliklerinin gücü, yeni bir yıla birlikte girmelerinin mutluluğu… Sabah uyandıklarında, her yer karla kaplanmıştı. Celil ve Nisa, kartopu oynayarak eğlendiler. Karın içinde koşuşturup, birbirlerine kartopu atarak, kahkahalarla güldüler. Bu, yaşamlarında unutulmaz bir Yılbaşı günü olacaktı. O gün, arkadaşlıklarının ve sevgilerinin daha da güçlendiğini anladılar. Ve bu mutluluğu, her yılbaşı gecesi yaşamayı dilediklerini fark ettiler. Celil, Nisa'nın sevgisini, paylaşımını ve iyiliğini her zaman hatırlayacaktı. Nisa da Celil'in iyi kalbini, anlayışını ve onu ne kadar sevdiğini hiç unutmayacaktı. Bu yılbaşı, onlara sevgiyi ve arkadaşlığın değerini anlatan unutulmaz bir deneyimdi. Yılbaşı gecesi, aileleriyle beraber geçirdiler ve çok güzel bir zaman geçirdiklerini hissettiler. Birlikte şarkılar söylediler, oyunlar oynadılar ve yılbaşı akşam yemeği yediler. En önemlisi de, birbirlerine olan sevgilerini ve takdirlerini dile getirdiler. Bu gece, Celil ve Nisa, sadece hediyelerin değil, birbirlerinin şirketinin de en değerli hediye olduğunu anladılar. Yılbaşı sabahı, Celil ve Nisa, karlı bir ormanda yürüyüşe çıktılar. Etraftaki güzelliğin ve doğanın huzurunun tadını çıkardılar. Bu anlarda, birbirlerine ne kadar değer verdiklerini ve birlikte oldukları için ne kadar şanslı olduklarını hissettiler. Birlikte kartopu oynadılar, kardan adam yaptılar ve karın tadını çıkardılar. Celil ve Nisa, bu yılbaşı gününü her zaman hatırlayacaklardı. Bu özel gün, onların yaşamlarında yeni bir bölümün başlangıcını simgeliyordu. Birlikte geçirdikleri her an, sevgi ve neşenin değerini bir kez daha hatırlatıyordu. Ve bu sevgi ve neşe, her geçen gün daha da güçlenecekti. Celil ve Nisa, yılbaşlarını seven sevgililer mutlu mesut yaşadılar. Bu yılbaşının özel anları, onların kalplerinde her zaman sıcak ve mutlu bir yer tutacak; onlara sevgi, paylaşma ve karşılıklı saygının önemini öğretecekti. Bu da, gelecek yılbaşıları için heyecanla beklemelerini sağlıyordu. Çünkü biliyorlardı ki, sevginin olduğu her yer bir cennetti, özellikle de birlikte oldukları zaman.