Defne Buğlem, pembe bir taç takmış, parlak mor bir elbise giymiş, minik bir prensesti. Prensesler gibi yaşamak isteyen Defne, hiç bir zorluk görmek istemiyordu. Ancak, bazen, prensesler bile dişlerini fırçalamalı, yemek yemeliydi! Defne, yemek yemeyi çok severdi. Özellikle de çikolatalı kekleri! Ama dişlerini fırçalamak... o pek hoşuna gitmezdi. Bir gün, Defne'nin annesi ona sihirli bir diş fırçası hediye etti. 'Bu diş fırçası, sevgili Defne'm,' dedi annesi, 'her fırçaladığında seni bir maceraya götürecek!' Defne gözlerini kocaman açtı. 'Gerçekten mi?' diye sordu heyecanla. Annesi gülümsedi, 'Gerçekten!' Defne, diş fırçasını eline aldı. Fırçalamaya başlar başlamaz, kendini bulutların üzerinde uçan bir uçan halıda buldu! Uçan halıda şekerlemeler ve meyve suları vardı, 'Çok güzel!' diye bağırdı Defne. Birdenbire uçan halının rengi değişti. Artık, parlak mavi bir deniz üzerinde süzülüyordu. Denizin içinde nefis balıklar yüzüyordu, hatta altın balıklar bile vardı. Defne kahkahalarla gülüyordu. Diş fırçasını biraz daha kuvvetlice fırçaladığında, kendini, dev bir çikolata kekinin tepesinde buldu. 'Harika!' diye bağırdı, ve bir parça koparıp yedi. 'Ama, dişlerimi fırçalamayı unutmamalıyım' diye düşündü, 'Yoksa, güzel kekleri yiyemeyeceğim!' Defne, diş fırçasını her fırçalayışında yeni bir yere gidiyordu. Bir defasında bir prenses balosunda dans ediyordu, bir diğerinde ise, sevimli hayvanlarla birlikte eğlenceli oyunlar oynuyordu. Tüm bu maceralarda, Defne, doğru düzgün dişlerini fırçalamadığı için, dişlerinde şeker parçaları kalırsa, kötü diş ağrısı çekebileceğini öğrendi. 'Dişlerimi düzgün fırçalamazsam, sihirli yolculuklara çıkamam!' diye düşündü Defne. Defne, artık dişlerini fırçalamayı çok seviyordu. Çünkü bu, sadece dişlerini temiz tutmakla kalmıyor, aynı zamanda onu heyecanlı maceralara götürüyor, ona yeni arkadaşlar kazandırıyordu. Her akşam, annesine 'Artık dişlerimi fırçalamayı çok seviyorum, anne!' diye söylüyor ve kahkaha dolu bir şekilde anlatıyordu günün sihirli maceralarını. Annesi de mutlu bir şekilde onu dinliyor, her akşam ona bolca sebze ve meyveyle dolu lezzetli yemekler hazırlıyordu. Defne, artık sağlıklı beslenmenin ve düzenli diş fırçalamanın ne kadar önemli olduğunu anlamıştı. Bir gün, Defne yine dişlerini fırçaladı. Ama bu sefer, uçan bir halıda veya çikolata kekinin üzerinde değil; parlak, temiz bir aynada kendi gülümseyen yüzünü gördü. 'Dişlerim çok temiz ve parlıyor!' diye bağırdı sevinçten. Artık, prenses olmanın sadece güzel giysiler giymek ve hiç bir zorluk çekmemek olmadığını biliyordu. Prenses olmak, sağlıklı olmak, düzenli diş fırçalamak, dengeli beslenmek ve arkadaşlarıyla paylaşmayı öğrenmekti. Defne, artık gerçek bir prensesti ve mutlu bir şekilde yaşıyordu, hem de hiç sıkılmadan!