Emiray, altı yaşında, neşeli ve meraklı bir çocuktu. Bir gün, annesi 'Emiray, bugün vücudumuzun harika bir yolculuğuna çıkacağız!' dedi. Emirayın gözleri parladı. 'Nerelere gideceğiz anne?' diye sordu heyecanla. 'Midemize, bağırsaklarımıza, hatta kalbimize kadar! Ama önce kahvaltımızı yapalım, yolculuk için enerjiye ihtiyacımız var,' diye yanıtladı annesi. Kahvaltılarını yaptıktan sonra, anne, Emiray'a vücudumuzun nasıl çalıştığını eğlenceli bir şekilde anlatmaya başladı. 'Bak Emiray,' dedi annesi, 'yemek yediğimizde, ağzımızda çiğnediğimiz yemekler, bir boru gibi uzanan yemek borusundan geçerek midemize geliyor. Mide, yemekleri küçük parçalara ayırıyor ve sindiriyor. Sonra bu parçalar ince bağırsağa geçiyor. İnce bağırsak, yiyeceklerden vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri, mineralleri ve enerjiyi alıyor. Bu harika değil mi? Ama bunun sadece başlangıcı. Artık yolculuğumuzun en ilginç bölümüne geliyoruz: kalın bağırsak!' Emiray, 'Kalın bağısak ne işe yarar anne?' diye sordu merakla. Annesi gülümsedi ve 'Kalın bağısak, ince bağırsağın işini bitirdikten sonra kalan atıkları alıyor. Bu atıklar, vücudumuz için artık işe yaramayan şeyler. Kalın bağırsak, bu atıkları suyunu çekerek daha katı hale getiriyor ve onları dışarı atmak için uygun hale getiriyor. İşte bu noktada tuvalete gitmemiz gerekiyor, Emiray. Bağırsaklarımızın bu atıkları dışarı atması, vücudumuzun temiz ve sağlıklı kalması için çok önemli. Tıpkı bir evin çöplerini atmak gibi, vücudumuzun da atıklardan kurtulması gerekiyor.' diye açıkladı. Emiray, ilk başta biraz şaşırmıştı, ama annesinin açıklamalarıyla her şey daha anlaşılır hale gelmişti. Annesi, 'Tuvalete gitmek, vücudumuzun kendini temizlemesidir, Emiray. Bu çok önemli bir iş. İşte bu yüzden her zaman tuvalet ihtiyacımızı karşılamalıyız ve asla saklamamalıyız. Aksi takdirde, vücudumuz hasta olabilir ve biz kendimizi iyi hissetmeyiz.' diye ekledi. Emiray, annesinin anlattıklarını dikkatle dinledi. 'Anne,' dedi Emiray, 'o zaman tuvalete gitmek çok önemli bir görevmiş!' Annesi, 'Kesinlikle!' diye yanıtladı. 'Vücudumuzun temizliği ve sağlığı için tuvalete gitmek çok önemli bir görev. Bunu düzenli olarak yapmazsak, vücudumuzda sorunlar oluşabilir. Bu yüzden, tuvalet ihtiyacımızı hissettiğimizde hemen tuvalete gitmeliyiz.' Emiray, o günden sonra tuvalet ihtiyacını asla görmezden gelmedi. Annesinin anlattığı vücut yolculuğunu sürekli hatırladı ve tuvalet ihtiyacını karşılamanın, vücudu temiz ve sağlıklı tutmanın ne kadar önemli olduğunu anladı. Emiray, öğrendiklerini arkadaşlarına da anlattı ve onların da tuvalet alışkanlıklarını düzeltmelerine yardımcı oldu. Emiray'ın vücudunda bir yolculuğa çıktıkları günün akşamı, Emiray, mutlu ve sağlıklı bir şekilde uyuyakaldı. Annesinin hikâyesi, sadece vücudumuzun nasıl çalıştığını değil, aynı zamanda temizliğin önemini de öğretmişti ona. Emiray, artık vücudunun her bir parçasının ne kadar önemli olduğunu ve onları sağlıklı tutmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Kalbi, akciğerleri, midesi, bağırsakları… hepsi bir bütün halinde çalışarak onu sağlıklı ve güçlü tutuyordu. Ve artık o, vücudunun bu harika sisteminin bir parçası olarak kendini sorumlu hissediyordu. Tuvalet ihtiyacını karşılamak, sağlıklı kalmak için atılan bir adım dahaydı ve bu adımı atmaktan gurur duyuyordu. Emiray'ın hikayesi, arkadaşları arasında yayıldı ve diğer çocuklar da vücutlarının gizemli dünyasını keşfetme fırsatı buldular. Çocuklar, tuvalet alışkanlıklarını düzeltmenin sadece bir hijyen meselesi değil, aynı zamanda sağlığını korumak adına attıkları çok önemli bir adım olduğunu anladılar. Ve hepsi, Emiray gibi, vücutlarının değerini daha iyi anladılar ve onları sağlıklı tutmaya karar verdiler. Bu sayede, tüm çocuklar sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyüdüler. Emiray'ın vücudu, hep birlikte çalışarak bir orkestra gibi mükemmel bir şekilde çalışmaya devam etti. Her organ, görevini kusursuz bir şekilde yerine getirerek Emiray'ın sağlıklı ve neşeli kalmasını sağladı. Emirayın hikayesi, bütün çocuklara sağlıklı bir yaşam için hijyenin ne kadar önemli olduğunu ve vücudumuzun harika bir makine olduğunu hatırlattı. Herkesin vücudu kendi özel dünyasıydı ve bu dünyayı temiz ve düzenli tutmak herkesin sorumluluğuydu. Emiray’ın hikâyesi, nesilden nesile aktarıldı, her bir çocuğa temizlik ve sağlığın önemini öğretti. Bu hikaye, yalnızca bir hikaye değil, sağlıklı bir yaşam için yol gösteren bir fener oldu.