Uzun zaman önce, Samanyolu Galaksisi'nin kenarında, küçük bir gezegen olan 'Yıldıztozu'nda Hamza adında çok tatlı bir çocuk yaşarmış. Hamza, annesini dünyanın en çok seven çocuğuymuş. Annesi de onu inanılmaz seviyormuş. Her akşam ona yıldızları gösterir, uzay hakkında masallar anlatırmış. 'Bak Hamza' dermiş, 'Her yıldız bir güneş, her güneşin etrafında gezegenler döner. Ve her gezegende farklı yaşam formları olabilir!' Hamza, annesinin anlattığı bu masallara öyle kapılırmış ki, gözleri yıldızlar gibi parıldarmış. Bir gün, Hamza'nın annesi ona çok özel bir hediye vermiş; bir 'Yıldız Tozu Teleskobu'. Bu teleskop, sadece yıldızları değil, uzak galaksileri de görebiliyormuş. Hamza, teleskopu ilk kullandığı akşam, hiç görmediği kadar parlak bir yıldız görmüş. Bu yıldız, diğerlerinden farklıymış, sanki ona göz kırpıyormuş gibi. 'Anne, bak!' diye bağırmış Hamza, 'Bu yıldız çok farklı!' Annesi teleskoba bakmış ve 'Gerçekten de' demiş, 'Bu yıldız, Gizemli Gezegen X'e ait. Çok uzakta, maceralarla dolu bir yer.' Hamza, o gece uyuyamıyormuş. Gizemli Gezegen X'in gizemine kapılmıştı. Ertesi gün okula gitmemiş, teleskopuyla Gizemli Gezegen X'i izlemeye başlamış. Bir anda, teleskobun ışınları parlamaya başlamış ve Hamza, kendini bir uzay gemisinde bulmuş. Gemi, inanılmaz bir hızla Gizemli Gezegen X'e doğru yol alıyormuş. Gezegene indiğinde, her yer rengarenk bitkiler ve garip yaratıklarla doluymuş. Küçük, mavi tenli yaratıklar, 'Merhaba' diye fısıldamışlar. Hamza, onlarla oyun oynamış, onların dilini öğrenmeye çalışmış. Gezegen X'liler, çok yardımsevermiş. Hamza'ya gezegenlerini gezdirmişler, uzay hakkında bilmediklerini anlatmışlar. Hamza, farklı kültürleri tanımanın, farklı canlılarla iletişim kurmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrenmiş. Onlar hep birlikte şarkılar söylemiş, oyunlar oynamışlar. Hamza, annesinden öğrendiği şarkıları onlara söylediğinde, gözleri parlamış. Annesinin sevgisi, onu bu uzak gezegende bile sıcak ve mutlu tutuyormuş. Bir süre sonra, Hamza'nın uzay gemisi gelmiş. Gezegen X'liler ona veda etmişler. Hamza, onlara verdiği sözü tutmuş ve onların gezegenini korumayı, gezegenin güzelliğine saygı duymayı, her canlının değerli olduğunu her zaman hatırlamayı vaat etmiş. Annesinin öğrettiği gibi, çevreye ve diğer canlılara karşı duyarlı olmanın önemini öğrenmişti. Hamza, Dünya'ya döndüğünde, annesinin kollarına atılmış. Annesinin sarılması, ona bütün evrenin en güzel duygusunu vermiş. Annesinin sevgisi, onu her zaman koruyacakmış gibi hissetmiş. Hamza, uzay macerasından çok şey öğrenmiş. Farklı kültürleri tanımanın, yeni dostluklar kurmanın ve her canlının eşsiz olduğunu anlamamanın önemini kavramıştı. En önemlisi de, annesinin sevgisinin, onu her yerde, her zaman koruyacağını öğrenmişti. Hamza, artık her gece yıldızlara baktığında, sadece güzelliklerini değil, aynı zamanda engin evrenin içindeki sayısız maceraları ve arkadaşlıkları da görüyormuş. Hamza ve annesi, her gece yıldızlara bakarak, bu muhteşem maceranın güzel anılarını paylaşmaya devam etmişler. Ve Hamza, her zaman annesinin sevgisinin güvenli kollarının içinde mutlu bir şekilde yaşamış. Her yeni yıldız gördüğünde, yeni bir macera ve yeni dostluklar hayal etmiş. Ve her zaman hatırlamış; annesinin sevgisi, her zaman onunla birlikte olacakmış.