Nevşehir'in gizemli vadilerinde, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir kasabada, iki büyük mucit yaşıyordu: Nikola Tesla ve Thomas Edison. Nikola, uçan makineler ve elektrikle çalışan muazzam araçlar hayal eden, oldukça sıra dışı bir beyin sahibiydi. Thomas ise, dünyayı aydınlatacak parlak ampuller ve kullanışlı aletler üreten, çalışkan ve pratik bir mucitti. İkisi de inanılmaz derecede zekiydi ama fikirleri konusunda sık sık tartışıyorlardı. Tesla, ‘Dünyayı ücretsiz enerjiyle aydınlatmalıyız!’ diye bağırırken, Edison, ‘Hayır, Nikola! İnsanlar enerji için ödeme yapmalı ki, icatlarımız gelişmeye devam etsin!’ diye karşılık veriyordu. Bu yüzden, Nevşehir'in en güzel vadilerinden birinde, yan yana iki fabrika kurmuşlardı. Edison'un fabrikası, parıldayan ampuller ve vızıldayan makinelerle doluydu. Tesla'nın fabrikası ise, gizemli ışıklarla parlayan, uçan aletlerin gölgesinde kalmıştı. Bir gün, Nevşehir'i büyük bir karanlık kapladı. Bir fırtına, kasabanın elektrik sistemini tamamen çökertip tüm ışıkları söndürdü. Halk paniğe kapıldı. Çocuklar korkudan ağlıyor, yetişkinler ise çaresizce karanlıkta dolaşıyordu. Edison'un fabrikası da hasar görmüş, ampuller kırılmıştı. Edison, umutsuzluğa kapılmıştı. Ama birden, Tesla'nın fabrikasından garip bir ışık yayılmaya başladı. Tesla, büyük bir enerji jeneratörü icat etmişti ve bu jeneratör, fırtınadan bile etkilenmiyordu. Tesla, fabrikasının kapılarını açtı ve 'Korkmayın, komşularım! Bu yeni buluşumla, tüm Nevşehir'i yeniden aydınlatabiliriz!' diye bağırdı. Edison, Tesla'nın buluşuna şaşkındı. Tesla'nın jeneratörü, yalnızca kasabayı değil, tüm vadileri aydınlatacak kadar güçlüydü. Edison, 'Nikola, bu inanılmaz! Fakat… bu enerji ücretsiz mi?' diye sordu. Tesla gülümsedi, 'Önemli olan, Nevşehir'in karanlıktan kurtulması. Enerji, herkes için olmalı!' dedi. İki mucit, birlikte çalışmaya başladılar. Edison'un pratik bilgisi ve Tesla'nın yaratıcı dehası birleştiğinde, inanılmaz şeyler ortaya çıktı. Edison'un hasarlı elektrik sistemini onardılar ve Tesla'nın jeneratörünü sisteme entegre ettiler. Böylece, Nevşehir daha önce hiç olmadığı kadar parlak bir şekilde aydınlandı. Kasaba halkı, iki mucidi kahraman gibi karşıladı. Çocuklar, Tesla ve Edison'a çiçekler ve çizimler sundular. O gece, iki rakip mucit birlikte, büyük bir ziyafet düzenlendi. Tesla ve Edison, birbirilerine bakarak güldüler. Eskiden tartıştıkları her şey, geride kalmıştı. Önemli olan, yardımlaşmanın gücü ve birlikte başarmanın mutluluğuydu. Ertesi gün, Tesla ve Edison, kasaba halkıyla birlikte, bir bilim merkezi kurmaya karar verdiler. Burada, çocuklar bilim hakkında öğrenme fırsatı bulacak ve kendi icatlarını yapacaklardı. Nevşehir, yeni bir döneme girmişti; bir yardımlaşma ve ilerleme dönemine. İki rakip mucit, birlikte, kasabayı karanlıktan aydınlığa, umutsuzluktan umuda taşıdılar. Bu hikaye, çocuklara; yardımlaşmanın, paylaşmanın, birlikte çalışmanın önemini ve ne kadar büyük başarılar getireceğini gösteriyordu. Herkesin farklı yetenekleri ve fikirleri vardı ve bu farklılıkların bir araya gelmesiyle harika şeyler ortaya çıkabilirdi. Tesla ve Edison'un hikayesi, Nevşehir'de nesilden nesile aktarıldı. Her yıl, büyük bir bilim festivali düzenlenir ve çocuklara, bilim dünyasının harikaları öğretilmeye devam eder. Nevşehir'in parlak ışıkları, iki büyük mucitin dostluğunun ve yardımlaşmanın, karanlığı aydınlatabileceğinin bir sembolü oldu.