Küçük İkra Asker, vatanını çok severdi. Her sabah güneş doğarken bayrağı selamlar, akşamları yıldızlara bakarak ülkesi için dua ederdi. Bir gün, komutanı 'Bir görevimiz var, İkra' dedi. 'Sınırımızdaki küçük bir köy tehlikede. Senin cesaretin ve yüreğin bize orada çok lazım.' İkra Asker heyecanla 'Emredersiniz komutanım!' diye yanıtladı. Yolda, zorlu dağlar ve çöllerle karşılaştı. Bir seferinde aç kurtlarla karşılaştı ama korkmadı. 'Benim vatanım için savaşırım!' diye bağırdı cesurca. Kurtlar onun cesaretinden etkilendi ve yoluna devam etmesine izin verdiler. Köye vardığında, düşman askerler köy halkını tehdit ediyordu. İkra Asker, akıllı planlarıyla düşmanları şaşırttı ve onları püskürttü. Köylüler onu kahraman ilan etti. Köyü kurtardıktan sonra, İkra Asker komutanına geri döndü. Komutanı 'Çok gurur duyuyorum seninle, İkra Asker!' dedi. 'Gerçek bir kahramansın.' İkra Asker, görevini tamamlamanın mutluluğu ve vatan sevgisiyle doluydu. Vatanını korumaya devam etti ve her zaman ülkesine olan sevgisini gösterdi. Bir gün, düşmanlarla olan son çatışmada İkra Asker şehit oldu. Ancak o, her zaman halkının kalbinde, bir vatanseverlik örneği olarak yaşayacaktı. Onun cesareti, vatan sevgisi ve fedakarlığı, nesiller boyunca anlatılacaktı. İkra Asker, küçük bir çocukken bile vatanı için her şeyi göze alan yürekli bir kahramandı.