Leyla, sarayın en neşeli kızıydı. Güneş gibi parlayan saçları ve güler yüzüyle herkesin gönlünü çalardı. Bir gün, eski bir sandıkta sihirli bir tarak buldu. Tarak, 'Merhaba Leyla!' diye şarkı söyledi. Leyla şaşkına döndü. 'Sen konuşabiliyor musun?' diye sordu. Tarak, 'Elbette! Saçlarını tara, dileğini tut, gerçek olsun!' diye cevap verdi. Leyla çok heyecanlandı. İlk dileği, sarayın bahçesinde rengarenk çiçekler açması oldu. Bir anda, bahçenin her köşesi muhteşem çiçeklerle doldu. Sonra, arkadaşları için harika bir pasta istedi. Pastalar birdenbire ortaya çıktı, her biri farklı bir renkte ve lezzetteydi. Leyla çok eğlendi, tüm arkadaşlarıyla birlikte pastaları paylaştı. 'Şimdi bir şarkı söyleyelim!' dedi Leyla. Hep birlikte, 'Güneş doğar, çiçek açar, arkadaşlar güler, neşe saçar!' diye şarkı söylediler. O gün, Leyla ve arkadaşları, sihirli tarak sayesinde, unutamayacakları kadar eğlenceli bir gün geçirdiler. Leyla öğrendi ki, paylaşmak ve arkadaşlarla birlikte olmak, en büyük mutluluktur. Sihirli tarak ise, 'Leyla, her zaman neşeli ol, hayallerin gerçek olsun!' diye şarkı söyleyerek Leyla'ya veda etti.