Sultan ile Seyhan, yakın iki arkadaşmış. Okumayı ve yazmayı öğrendikleri ilk günden beri birbirlerine Prenses Masalları okur ve hayal kurarlarmış. Oyunlarında da hep prenses olurlar ve birbirlerini eğlendirirlermiş. Prensesler dünyasına yolculuk yapmak için sürekli hayaller kurarlarmış.
Sultan ile Seyhan yine bir gün oyun odalarında Prenses oyunu oynuyorlarmış. Sultan ile Seyhan, oyuna göre iki kardeş prensesmiş. Birlikte güzel elbiseler deniyorlar, eğleniyorlarmış. İkisinin de en büyük hayali prenses olmakmış.
Sultan ile Seyhan oyun oynarken birden bire kapı açılmış. İçeriye güzel mi güzel bir Prenses girivermiş. Sultan ile Seyhan gözlerine inananmışlar. Hiçbir şey söyleyememişler. Prenses usulca içeriye girmiş ve “Merhaba küçük Prensesler.” Demiş. Sultan ile Seyhan sadece gülümsemişler. O kadar şaşırmışlar ki konuşamıyorlarmış bile. Prenses “Oyun oynamaktan sıkılmadınız mı? Gelin sizi biraz prensesler dünyasına götüreyim.” Demiş.
Bu teklif Sultan ile Seyhan’ın çok hoşuna gitmiş. Hiç düşünmeden kabul etmişler. Prenses, Sultan ile Seyhan’ı masal kahramanları olan Prensesler diyarına götürüyormuş. İlk durakları Kül Kedisi olmuş. Kül Kedisini gören Sultan ve Seyhan ona resmen hayran kalmışlar. Çünkü gerçekten de çok güzel bir prensesmiş. Sultan ve Seyhan hemen gülümseyerek Kül Kedisi’ne el sallamış. Kül Kedisi de kızlara içtenlikle gülümsemiş.
Biraz ileride ise Pamuk Prenses ile karşılaşmışlar. Pamuk Prenses, Sultan ile Seyhan’ın yanına gelen Prenses’in en yakın arkadaşıymış. Prenses, Pamuk Prenses ile kızları tanıştırmak istemiş. “Pamuk Prenses, bak bunlar küçük prensesler Seyhan ve Sultan.
Her gün Prenses oyunu oynuyorlar.” Pamuk Prenses küçük kızları yanaklarından öpmüş ve saçlarını okşamış. “Memnun oldum küçük prensesler. Beni de biliyorsunuz, Pamuk Prenses.” Sultan kendini tutamamış ve sormuş “Pamuk Prenses, yedi cüceler de burada mı?” Pamuk Prenses bu soruya biraz üzülmüş “ Hayır, değiller.” Diyerek cevap vermiş. Sultan yanlış bir şey söylediğini düşünerek özür dilemiş. Pamuk Prenses bunun üzerine “Üzülme tatlım, çok yakında tekrar yanımıza dönecekler.” Demiş.
Ardından Seyhan bir soru sormak istemiş. “Pamuk Prenses, elindeki sana cadının verdiği zehirli elma değil mi?” diye soruvermiş. Bunun üzerine Pamuk Prenses çok gülmüş. “Hayır kuzum, ben kırmızı elma yemeyi çok severim. Cadı da bunu öğrendiği için bana kırmızı elma getirmişti.” Diyerek cevap vermiş.
Prenses, sonrasında Sultan ve Seyhan’ı Rapunzel ile tanıştırmış. Sultan merak etmiş ve sormuş. “Rapunzel neden burada? O da prenses mi?” Prenses hemen cevap vermiş. “Masallar diyarında yaşayan herkes prensestir. Sizler de birer prensessiniz. Rapunzel de çok güzel ve neşeli bir prensestir.” Bunu duyan Sultan ve Seyhan kendilerinin de prenses olmalarına çok sevinmişler. Hep burada yaşamak ve masallar diyarına dahil olmak istemişler. Bu isteklerini Prenses’e söylemişler.
Prenses ise onlara şöyle cevap vermiş. “Sizler bu dünyada olamazsınız. Çünkü aileleriniz sizleri çok merak eder. Ama sizin kurduğunuz prenses oyunları çok güzel. Bu oyunlarınızı masal gibi yazabilirsiniz. Böylece kendi masallarınızı oluşturursunuz. Yazdığınız masalların karakterleri bizim dünyamıza gelebilirler. Sizler de kendi karakterlerinizi ziyaret etmeye buraya gelip gidebilir, onlarla vakit geçirebilirsiniz.” Demiş.
Sultan ile Seyhan, Prenses’in bu fikrini duyunca çok heyecanlanmış. Prenses’ten onları eve bırakmalarını istemiş. Prenses, geçtikleri güzel vadilerden, dağlardan geçerek bu iki küçük prensesi oyun odalarına geri götürmüş. Sultan ve Seyhan, eve gelir gelmez ellerine kağıt ve kalem almışlar ve bir Prenses masalı yazmaya başlamışlar.
Bu masal yazma işine kendilerini o kadar kaptırmışlar ki artık her gün bir masal yazar olmuşlar. Bir sürü Prenses her gün masallar diyarına ekleniyormuş. Sultan ve Seyhan da gidip kendi masal kahramanları ile oyunlar oynayıp eğleniyorlarmış.
Bir gün Sultan’ın aklına bir fikir gelmiş. “Ben Masallar diyarında yaşamamızın bir yolunu buldum.” Diyerek Seyhan’a fikrini anlatmaya başlamış. “Eğer masal kahramanlarını Sultan ve Seyhan olarak yazarsak biz de artık Masallar diyarına dahil olabiliriz. Orada çok mutlu bir şekilde yaşarız.” Demiş.
Seyhan bu fikir karşısında çok heyecanlanmış. Bu masalı yazmak için sabırsızlanıyormuş. Hemen yeni bir kağıt alıp birlikte kendi masallarını yazmaya başlamışlar. Masalı bitirip beklemişler. Bir süre sonra Prenses gelmiş. Sultan ile Seyhan, masallar diyarına gidecekleri için çok mutlu olmuşlar. Prenses, onları bu yaratıcı fikirleri için tebrik etmiş. Böylece Sultan ve Seyhan artık masallar diyarında yaşayabilecekmiş.
Sultan ve Seyhan masallar diyarında çok güzel bir yaşam kurmuşlar. İstedikleri bütün kahramanlar ile arkadaş olmuşlar. Onların hikayelerini dinlemişler. Artık onlar da gerçek bir prenses olmanın haklı mutluğunu yaşıyorlarmış.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.