Ali, yedi yaşında sevimli bir çocuktu ama bazı alışkanlıkları ailesini bazen üzüyordu. Yeni aldığı oyuncaklarla iki gün oynar, sonra sıkılır ve daha iyisini isterdi. Annesi bazen gülerek, bazen de üzülerek, “Ali, elindekilerin kıymetini bilmezsen hiçbir şey seni mutlu edemez,” derdi. Ama Ali için bu sözlerin pek bir anlamı yoktu.
Bir gün, Ali’nin dedesi ziyarete geldi. Dede Halil, eski zaman hikayeleri anlatmayı çok severdi. O gün Ali’ye bir hikaye anlatmak yerine başka bir şey yaptı. Masaya küçük, eski bir kutu koydu. Üzeri çiziklerle dolu ve kapağı biraz yamuktu.
“Bu kutunun sırrını öğrenmek ister misin?” diye sordu dedesi.
Ali, kutunun içinde ne olduğunu merak ederek başını salladı.
Dede Halil kutuyu açtı ve içinden küçük bir kağıt çıkardı. Üzerinde şu yazıyordu:
“Sahip oldukların için teşekkür ettiğin her gün, hayat sana yeni bir hediye sunar.”
Ali, anlam veremeyerek, “Bu bir oyun mu dede?” diye sordu.
Halil Dede gülümseyerek, “Hayır, bu bir gerçek. Ama işe yarayıp yaramayacağını görmek senin elinde. Bu kutunun sırrını öğrenmek istiyorsan, bir hafta boyunca her gece uyumadan önce o gün sahip oldukların için teşekkür edeceksin. Sonra neler değiştiğini göreceğiz,” dedi.
Ali, bunun eğlenceli bir oyun olduğunu düşünerek kabul etti.
İlk gece Ali yatağına uzandı ve biraz düşündü. “Bugün annem bana en sevdiğim çorbayı yaptı. Bunun için teşekkür ederim,” dedi. “Ve okulda güzel bir oyun oynadık. Bunun için de teşekkür ederim.”
Ertesi sabah uyandığında kendini biraz daha mutlu hissediyordu. O gün, oyuncak arabalarından biriyle oynarken aklına kutu geldi. “Arabamın tekerlekleri hala sağlam, buna da teşekkür ederim,” diye düşündü.
Günler geçtikçe Ali, her gün teşekkür edecek daha fazla şey bulmaya başladı. Annesinin yaptığı yemekler, babasının ona yardım ettiği ev ödevleri, okulda arkadaşlarının gülümsemeleri… Hepsine teşekkür etti.
Bir hafta sonunda, Ali’nin davranışları tamamen değişmişti. Artık annesine, “Bu yemek çok güzel olmuş,” diyordu. Oyuncaklarını düzenliyor ve eskimiş olsalar bile onlarla daha uzun süre oynuyordu.
Halil Dede, torununun bu değişimini fark etti. “Peki, ne öğrendin Ali?” diye sordu.
Ali gülümseyerek, “Teşekkür etmek insanı daha mutlu ediyor. Sahip olduklarımla yetinmeyi öğrendim,” dedi.
Bir gün Halil Dede, Ali’ye eski kutuyu tekrar verdi. Bu kez kutunun içinde küçük bir oyuncak araba vardı. “Bu senin hediyen,” dedi.
Ali, “Ama bu eski bir araba,” dedi.
Halil Dede gülümseyerek, “Bazen eski şeyler de çok değerlidir. Onlara teşekkür ettiğin sürece daha kıymetli hale gelir,” diye ekledi.
O günden sonra Ali, sadece teşekkür etmekle kalmadı, elindekilere daha iyi bakmaya da başladı. Artık yeni bir şey istemeden önce, sahip olduklarının ona ne kadar mutluluk verdiğini düşünüyordu.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.