Bir zamanlar küçük bir sinek kuşu Kolibri varmış. Ormandaki en küçük kuşmuş, neredeyse başparmak kadar küçükmüş. Kanatlarını açtığında bile domates büyüklüğündeymiş. Kolibri ne zaman arkadaşlarıyla uçsa, kendini onların gerisinde bulurmuş.
Diğer kuşlar, güneşin doğuşunu izlemek için yüksek dağlara uçabilir, saklambaç oynamak için kabarık bulutlara dalabilir veya muhteşem manzarayı görmek için denizin üzerinden uçabilirmiş. Ancak Kolibri bunların hiçbirini yapamıyormuş. O sadece küçük bir kuşmuş ve çok yükseğe veya çok uzağa uçmakta zorluk çekiyormuş.
Yüksekten ve uzağa uçan diğer kuşları görünce kıskanmış. Kolibri özellikle gökyüzünde yükseklerde uçan turnayı kıskanıyormuş. Turna ne zaman gökyüzünde uçsa, başını kaldırıp dikkatle gözlemlermiş. Turna bazen güneşe doğru süzülüyormuş gibi görünürken, bazen de cesaretini göstermek için uçurumdan aşağı süzülüyormuş. Küçük kuş şöyle düşünmüş: "Keşke bir Turna gibi güçlü kanatlarım olsa da onlar gibi zarafetle uçabildiğim kadar yükseğe ve uzağa uçabilsem!"
Ara sıra, turnalar ormanda dinlenir ve gördüklerini anlatırlarmış. Kolibri, uzak Mısır'daki görkemli piramitler, Çin'in kuzeyinde binlerce kilometre boyunca kıvrılan büyük bir duvar ve Hindistan'da Ganj Nehri'nin yanında değerli taşlarla dolu bir saray gibi heyecan verici keşifleri dinlemek için sık sık gruba katılırmış.
Kolibri, dünyanın ne kadar büyük olduğuna hayran kalmış. Sık sık "Turnanın dünyası ne kadar geniş, ama benim dünyam sadece bu küçük orman" diye sitem etmiş. Bunu düşündüğünde bazen kendini üzgün hissediyormuş.
"Hayır, onlar gibi uçabilmek için daha sıkı çalışacağım." Diye karar vermiş Kolibri. Diğer kuşlardan daha fazla uçma pratiği yaparak daha çok çalışmaya kararlıymış. Diğer kuşlar on kez prova yaparken, Kolibri yirmi kez prova yaparmış; diğer kuşlar sadece güneş doğduğunda uçma alıştırması yaparken, Kolibri her zaman güneş doğmadan kalkarmış.
Her sabah güneşin doğuşunu karşılamak için doğuya uçarmış. Alacakaranlıkta Kolibri her zaman eve en son gelen kişiymiş. Kanatlarının daha sıkı olması ve uçma becerilerinin daha sağlam olması için biraz daha uçmak istiyormuş. Uçarken havada süzülmeyi ve geriye ve hatta baş aşağı uçmayı bile denemiş, bu yalnızca Kolibri'nin başarabileceği bir başarıymış.
Ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın yine de diğer kuşlar kadar yükseğe uçamamış. Bu, Kolibri'yi hayal kırıklığına uğratmış.
Bir gün, bir Kartal avlanmak için ormana uçmuş. Kartal Kolibri’yi görünce ona doğru ilerlemiş. Kolibri olabildiğince hızlı uçmuş ama kartal daha hızlıymış. Kartal Kolibri’ye neredeyse yetiştiğinde, hızla geriye doğru uçmuş ve havada asılı kalmış. Eylemi çevik ve zekiceymiş. Bu hareketle kartal ıskalamış. Kolibri hızla bir sandık içindeki küçük bir deliğe saklanmış.
Kartal arkasına dönmüş ama Kolibri’yi bulamamış. Ancak dikkatini başka bir şey çekmiş. Beyaz bir turna da ormanda dinleniyormuş. Turna büyük olduğu için kartaldan saklanması zormuş. Kartal hedefini değiştirmiş ve turnayı takip etmiş. Bir güç yarışmasının ardından kartal kazanmış.
Kolibri sonunda anlamış. Küçük olması da avantaj olabilirmiş. Başkalarının ulaşamadığı şeyleri başarabilirmiş. O andan itibaren, Kolibri artık kendini aşağılık hissetmiyormuş. Ormanda uçuşunun tadını çıkarmış ve başka sinek kuşu arkadaşları bulmuş ve sonsuza dek mutlu yaşamış.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.