Sizler için en sevilen Nasrettin Hoca fıkralarını derledik!
İyi eğlenceler...
Nasrettin Hoca bir gün yolda giderken arkadaşlarından biri yanına yaklaşır ve Hoca’ya;
“Hocam, senden bir isteğim var. . .” diye söze başlar.
Hoca, arkadaşının niyetini hemen anlar; kendi kendine; “Mutlaka yine para isteyecektir.” diye düşünür ve ona;
“Benim de senden bir arzum var, gel ilk önce sen onu yerine getir, sonra ben seninkini dinleyeyim.” der. Arkadaşı;
“Peki Hocam, nedir benden isteğin?” deyince Hoca;
“Ne olursun, benden borç para isteme de ne istersen iste.” deyiverir.
Bir yaz günü öğle sıcağında Nasrettin Hoca, komşu köye gitmektedir. İşi acele olmalı ki, ikindinin serinliğini beklememiştir. Bir yandan güneş tepeden yakar, bir yandan da susuzluk içini kavurur. Dili damağına yapışmak üzere iken yolu bir çeşmeye uğrar.
Olacak bu ya, adamın birisi de ‘su boşa akmasın’ diye çeşmenin oluğuna ağaç parçası tıkamıştır.
Hoca, oluğu tıkayan ağaç parçasına var gücüyle asılır, asılır, bir iki denemeden sonra tıpayı çıkarıverir. Çıkarır çıkarmasına da çıkarmasıyla birlikte basınçlı su Hoca’nın üstünü başını ıslatır. Bütün bu olan bitenlere kızan Hoca, suyun karşısına geçerek;
“Boşuna tıkamamışlar senin ağzını… Demek ki, hak etmişsin!” der.
Nasrettin Hoca, sağda solda “Ben şöyle yay çekerim, şöyle ok atarım.” diye konuşur durur. Bunun gerçek olup olmadığını anlamak isteyen gençler onu yarışmaya davet ederler.
Hoca, ilk okunu atar, ama hedefin çok uzağına düşer. Çevreden gülüşme sesleri artınca Hoca;
“Bu bizim subaşının atışı; o, oku böyle atar.” der.
İkinci olarak oku attığında, hedefi yine vuramaz, yine gülüşme sesleri arasında Hoca;
“Bu da bizim Kadı Efendi’nin atışı…” der.
Üçüncü olarak oku atan Hoca hedefi vurunca;
“Bu da Hoca’nın atışı…” deyiverir.
Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
– Hocam yeni ay çıktığı zaman eskisini ne yaparlar?
Hoca, hemen cevabı yapıştırmış,
– Ne yapacaklar, kırpar kırpar yıldız yaparlar!
Hoca bir gün derenin yanından yürürken iki adam onu görmüş,
– Biz yüzme bilmiyoruz sana iki altın verirsek bizi karşıya geçirebilir misin?, demişler.
Hoca:
– Tamam, demiş.
Nasrettin Hoca birinci adamı karşıya geçirmiş, diğerini alıp geçirmeye çalışırken adam akıntıyla elinden kaçmış.
Bunun üzerine arkadaşı Hoca’ya bağırmaya başlamış:
– Ne yaptın? Su arkadaşımı götürüyor? Çabuk, çabuk kurtar onu!
Hoca, adamı boğulmadan yakalamış ve bir taraftan da şöyle demiş:
– Kardeşim, niye telaş ediyorsunuz. Siz de bir altın eksik verirdiniz. Böylece ödeşirdik!
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.