Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ayakları ve yelesi koyu renkli, gövdesi kızıl çok güzel bir yavru at varmış. Yoru adındaki bu güzel at, çok sevimli ama inatçı ve çok yaramazmış. Anne babasını hiç dinlemez, onların öğütlerine kulak asmazmış.
Yoru, sürekli gitmemesi gereken yerlere tek başına gider, buralarda gezerken kendini tehlikeye atar, bazen kaybolur ve anne babasını çok korkuturmuş. Onun ne kadar inatçı ve yaramaz olduğunu bilen tüm iyi niyetli hayvanlar da Yoru’yu görür görmez ailesine haber verir, ailesi de onu alıp eve götürürmüş.
Her seferinde annesi Yoru’ya: ‘‘Tek başına uzaklara gitmen çok tehlikeli, bir gün başına kötü şeyler gelebilir yavrum. Eğer gezmek istiyorsan bizimle beraber nereye istersen gidebilirsin. Yabancılara asla güvenmemelisin. Kötü niyetli biri sana zarar verebilir. Daha çok küçüksün, o yüzden büyüyene kadar bizim haberimiz olmadan hareket etmemelisin’’ diye öğüt verirmiş.
Ailesi, Yoru için her seferinde çok endişeleniyor ama onun inadı ve yaramazlığı ile baş edemiyorlarmış. Yine günlerden bir gün, sabah kahvaltısını yapar yapmaz önce parka oyun oynamaya giden Yoru, daha sonra tek başına ormanın derinliklerine doğru gitmeye başlamış.
Ormanda etrafı merakla izleyip yürürken, bir anda kurnaz tilki karşısına çıkmış. Tilki, onu kandırarak tuzağına çekmek için: ‘‘Merhaba at kardeş. Ben bu ormanı çok iyi biliyorum, gel seni de ormanın en güzel yerlerine götüreyim, görünce çok şaşıracaksın’’ demiş.
Bunu duyan Yoru, heyecanlı bir şekilde teklifi kabul etmiş ve başlamışlar yürümeye. Ancak o kadar yürümüşler ki artık hava kararmaya başlamış ve akşam olmuş.
Yoru tedirgin bir şekilde: ‘‘Hala gelmedik mi? Benim artık eve dönmem lazım, annem ve babam çok merak eder, hava karanlık oldu’’ demiş. Kurnaz tilki ‘‘Çok az kaldı’’ diyerek onu tuzağa götürüyormuş. ‘‘Bak şurada kocaman bir göl var’’ deyince tilki, Yoru heyecanla oraya doğru koşmuş ve bir anda ağa takılmış. Kurnaz tilki gülerek onu yakaladığı için çok mutlu olmuş ve biraz uyumaya karar vermiş.
Bu esnada, ormanda Yoru ve kurnaz tilkiyi gören baykuş, çoktan Yoru’nun ailesine haber vermiş. Tilkinin yuvasını bilen baykuş ve Yoru’nun annesi ile babası, hemen yola düşerek tilkinin yuvasına ulaşmışlar. Derin bir uykuya dalan tilkiyi akıllanması için tekmeleyip bir güzel göle atmışlar, ardından da Yoru’yu düştüğü tuzaktan kurtarmışlar.
Yoru anne ve babasının onu bulmalarına çok sevinmiş ve yaşadıklarından sonra yaptıklarının ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu anlamış. İnatçı olmanın ve ailesinin sözünü dinlememenin başına kötü şeyler getirdiğini böylece öğrenmiş. O günden sonra Yoru, ailesinin sözünden hiç çıkmamış.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.