Bilal, çok çalışkan ve iyi kalpli bir çocuktu. Bir gün bahçesindeki elma ağacının altında oynarken, yere düşmüş parlak kırmızı bir elma gördü. Elmayı kaldırınca, elmanın üzerinde 'Seni mutlu edeceğim!' yazısını gördü. Bilal, çok şaşırdı ama elmayı yedi. Birdenbire kendini bir peri masalında buldu! 'Merhaba!' diye seslendi bir peri, 'Ben Pırıl, bu sihirli elmaların koruyucusuyum. Bu elmaları yiyenler kalplerindeki en büyük dileği gerçekleştirebilirler.' Bilal, 'Benim en büyük dileğim herkesin mutlu olması' dedi. Pırıl güldü, 'Güzel bir dilek. Ama bu dilek çok büyük, tek bir elma yetmez. Daha fazla sihirli elma bulmalısın.' Pırıl, Bilal'e elma ağacının gizli bir yerinde daha çok sihirli elma olduğunu söyledi. Bilal, ağacın arkasındaki gizli yola girdi ve orada kocaman bir sepet dolusu parlak kırmızı elma buldu. Bilal, tüm elmaları köyüne götürdü ve herkese birer elma dağıttı. Herkes elmayı yediğinde, yüzlerinde kocaman bir gülümseme belirdi. Köyde yaşayanlar birbirlerine yardım etmeye, paylaşmaya ve sevgi dolu olmaya başladılar. Bilal'ın iyiliği tüm köye yayılmıştı. 'Ne güzel bir gün!' diye bağırdı Bilal, 'Herkesin mutlu olması harika!' Bilal, o günden sonra da iyilik yapmaya devam etti ve sihirli elmaların gücünün sadece iyilik ve paylaşmakla çoğaldığını öğrendi.