Çok uzaklarda, pırıl pırıl bir nehrin kıyısında, rengarenk çiçeklerle dolu bir vadide, küçük Ceyda adında neşeli bir kız çocuğu yaşıyordu. Ceyda, kahverengi gözleri ve uzun, sarı saçlarıyla, köyün en oyuncu çocuğuydu. Her gün yeni maceralar peşinde koşar, arkadaşlarıyla oyunlar oynar, köyün yaşlı bilgesi Nine Gülten'in anlattığı masalları dinlerdi. Bir gün, köy meydanında büyük bir festival vardı. Herkes neşeli şarkılar söyleyip, oyunlar oynuyordu. Ceyda da arkadaşlarıyla birlikte, kocaman bir kekin etrafında dönüp zıplıyordu. Ancak, eğlence tam doruk noktasındayken, Ceyda bir anda kayboldu! Arkadaşları onu aradılar, bağırıp çağırdılar ama Ceyda yoktu. Korku, köy meydanını kapladı. Nine Gülten, 'Sakin olun çocuklar!' dedi, 'Ceyda'yı bulacağız. Ama önce, iyice düşünmeliyiz. Son olarak nerede gördünüz Ceyda'yı?' Çocuklar, Ceyda'nın son olarak kekin yanında olduğunu söylediler. Nine Gülten, 'Peki, keki kim yaptı?' diye sordu. Köylülerden biri, 'Kek, şakacı ünlü fırıncı Kemal Usta'nın elinden çıktı' dedi. Kemal Usta, köyün en şakacı kişisiydi. Herkesin gönlünü hoş tutmak için sürekli bir şeyler uydururdu ama şakaları bazen biraz fazla uçardı. Nine Gülten, Kemal Usta'nın yanına gitti. Kemal Usta, önce şaşkınlık içindeydi, sonra ise gizlice güldü. 'Aman Nine Gülten, bu bir şaka!' dedi, 'Ceyda'yı ben kaçırdım ama korkmayın, hiçbir kötü niyetim yok. Sadece biraz eğlenmek istedim.' Kemal Usta, Ceyda'yı, festivalin en yüksek tepesinde, kocaman bir sepetin içinde saklamıştı. Sepet, rengarenk balonlarla süslenmiş, uzaktan bir sıcak hava balonu gibi görünüyordu. Ceyda, başlangıçta çok korkmuştu, ama sonra Kemal Usta'nın şakasını anlayınca kahkaha atmıştı. Kemal Usta, sepeti yavaşça aşağı indirdi ve Ceyda, arkadaşlarının kollarına atladı. Köylüler, önce çok korkmuşlardı ama sonra Kemal Usta'nın şakasını anlayınca hep birlikte kahkaha attılar. Ceyda, arkadaşlarına yaşadığı macerasını anlattı. Sepetin içinde, balonların arasında uçuyormuş gibi hissetmiş, çok heyecanlı ve biraz da korkmuştu. Ancak bu macera burada bitmedi. Ceyda, sepetten inerken, yanındaki balonlardan biri koptu. Balon, rüzgarla birlikte, çok yüksek bir dağa doğru uçmaya başladı. Ceyda, cesur ve zekiydi, balonun ipini tuttu ve kendini güvenli bir şekilde, dağın tepesinde bulunan küçük, eski bir kulübeye indirmeyi başardı. Kulübenin içinde, yaşlı, iyiliksever bir büyücü yaşıyordu. Büyücü, Ceyda'ya sıcak şarap ikram etti ve ona masallar anlattı. Büyücü, Ceyda'nın cesaretini ve zekasını görünce çok etkilendi. 'Küçük kızım' dedi, 'sen çok cesursun. Zorluklara karşı yılmıyorsun. Bu dünyada, cesaret her şeyden önemlidir.' Güneş batmaya başlayınca, büyücü, Ceyda'yı köyüne geri götürdü. Ceyda, arkadaşlarına ve ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Köylüler, Ceyda'nın macerasını uzun süre konuştular. Ceyda'nın kaybolması ve daha sonraki maceraları, köy halkına, her zaman dikkatli olmanın ve cesaretin önemini hatırlattı. Bu macera, Ceyda'nın hayatının en unutulmaz anlarından biri oldu. Ceyda, artık daha dikkatli olmakla birlikte, her zaman yeni maceralara atılmaktan çekinmeyen cesur bir kız olarak kaldı. Ayrıca, Kemal Usta'nın şakalarının bazen çok tehlikeli olabileceğini de öğrendi. O günden sonra, Kemal Usta'nın şakaları biraz daha sakin ve eğlenceli hale geldi. Köy halkı, Ceyda'nın macerasından çok şey öğrendi ve hep birlikte, daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdüler. Ceyda'nın hikayesi, yıllar boyunca köyde, cesaret ve dostluğun önemini anlatan bir masal olarak anlatıldı. Bir gün, Ceyda ve arkadaşları ormanda oyun oynarken, beklenmedik bir karşılaşma yaşadılar. Ormanın derinliklerinde, çok büyük ve korkunç bir ejderha ortaya çıktı. Ejderha, ateş püskürtüyordu ve korkunç bir sesle kükreyerek, çocukları yakalamaya çalışıyordu. Ceyda, hiç korkmadı. Cesurca ejderhanın karşısına geçti ve 'Bize ne istiyorsun?' diye sordu. Ejderha, 'Ben sadece yalnızım' dedi, 'Arkadaş istiyorum.' Ceyda, arkadaşlarıyla birlikte, ejderhayla oyunlar oynadı ve ona arkadaş oldu. Ejderha, artık iyi kalpli bir ejderha olmuştu. Ceyda ve arkadaşları, ejderhayla birlikte, ormanda mutlu mesut yaşadılar. Bu da, Ceyda'nın cesaretinin, korku duvarlarını nasıl aştığını gösteren bir örnek oldu. Ve böylece Ceyda, korkusuzluğu ve cesaretiyle, her zaman yeni maceralara atılmaya ve hayallerini gerçekleştirmeye devam etti. Ve her macerasında, etrafındakilere cesaretin, dostluğun ve iyiliğin önemini hatırlatmayı ihmal etmedi.