Çınar, oyuncak ayı Boncuk'la birlikte oyun odasında eğlenceli bir gün geçiriyordu. Boncuk'un minik, tüylü kulağı Çınar'ın parmaklarının arasında kayboluyordu. 'Hadi, Boncuk, gizli bir hazine bulalım!' diye fısıldadı Çınar. Boncuk, sevimli bir şekilde 'Gıdı gıdı!' diye yanıt verdi. Çınar, oyuncak kutularını açıp, oyuncaklarını bir bir yerlere dizmeye başladı. Birden, gözüne garip bir şey çarptı. Oyuncak kutularından birinin arkasında, minik bir kapı belirdi! Kapı, parıltılı bir madenden yapılmıştı ve üzerinde, 'Kayıp Oyuncaklar Şehri' yazıyordu. Çınar ve Boncuk, birbirlerine şaşkınlıkla baktılar. 'Acaba burası nereye açılıyor?' diye düşündü Çınar. Cesurca kapıyı itti ve minik bir tünel içine girdiler. Tünelden geçtiklerinde kendilerini, rengarenk oyuncaklarla dolu fantastik bir şehirde buldular. Şehrin sokakları şekerlerden, evleri lego taşlarından yapılmıştı. Burada, konuşan oyuncak arabalar, uçan oyuncak uçaklar ve dans eden oyuncak bebekler vardı. Çınar ve Boncuk, gözlerine inanamadılar! Bir oyuncak tren, 'Hoş geldiniz Kayıp Oyuncaklar Şehri'ne!' diye bağırarak onları selamladı. Şehrin belediye başkanı, eski bir tahta askerdi. 'Bizim şehrimizde tüm oyuncaklar kaybolmuş arkadaşlarını arıyor. Siz de bize yardım edebilir misiniz?' diye sordu. Çınar, 'Elbette!' diye yanıt verdi. Belediye başkanı, onlara bir harita verdi. Harita, kayıp oyuncakların yerini gösteriyordu. Harita, oyuncakların kum havuzu yakınlarında olduğunu gösteriyordu. Çınar ve Boncuk, hemen yola koyuldular. Yolda, bir sürü komik macera yaşadılar. Konuşan bir oyuncak araba, onlara yanlış yolu gösterdi, sonra da özür dileyerek doğru yolu tarif etti. Bir oyuncak uçak, onları sırtında uçurdu, kum havuzu yakınlarında bir oyuncak gemiye binerek kum tepelerini geçtiler. Kum havuzu yakınlarında, diğer kayıp oyuncakları buldular. Bir oyuncak kamyon, oyuncak bir robot ve oyuncak bir dinozor vardı. Kayıp oyuncaklar, kum havuzu oyunlarının ortasında sıkışmışlardı. Çınar ve Boncuk, oyuncakları kurtardı ve hep birlikte Kayıp Oyuncaklar Şehri'ne geri döndüler. Belediye başkanı çok mutlu oldu. 'Teşekkürler Çınar ve Boncuk! Siz en iyi oyuncak kurtarıcılar oldunuz!' dedi. Şehrin tüm oyuncakları, Çınar ve Boncuk için büyük bir kutlama düzenledi. Şekerden yapılmış bir pasta ve lego taşlarından yapılmış hediyeler verdiler. Çınar ve Boncuk, Kayıp Oyuncaklar Şehri'nde eğlenceli bir gün geçirdikten sonra, minik kapıyı kullanarak tekrar kendi oyuncak odasına döndüler. Boncuk, Çınar'ın kollarına sımsıkı sarıldı. 'Ne güzel bir maceraydı!' diye düşündü Çınar. O gece, yatağına girmeden önce, oyuncaklarını özenle kutularına koydu. Çünkü biliyordu ki, her oyuncağın bir yeri ve her oyuncağın önemi vardı. Ertesi gün, Çınar ve Boncuk yine birlikte oynadılar. Bu kez oyunları daha da eğlenceliydi, çünkü Çınar, yeni oyun arkadaşlarıyla tanışmıştı. Ve bu arkadaşlar, her zaman oynamak için hazır bekleyeceklerdi. Çınar bu maceradan öğrendi ki, paylaşmak, yardımlaşmak ve arkadaşlarına bakmak çok önemliydi. Ayrıca, her oyuncağın kendi özel bir yeri olduğunu ve bunların korunması gerektiğini anladı.