Çok uzaklarda, yüksek dağların arasında, Dişsiz Hıçkıdık adında küçük ve cesur bir çocuk yaşarmış. Hıçkıdık, dişsiz olmasına rağmen, çok güçlü bir hayal gücüne sahipmiş. Bir gün, köylerine korkunç bir ejderha saldırırmış. Ejderha, ateş püskürterek her şeyi yakıp yıkarmış. Köylüler korkudan titrerken, küçük Hıçkıdık 'Ben bu ejderhayı durduracağım!' diye bağırmış. Köylüler 'Ne diyorsun sen küçük çocuk? O çok tehlikeli!' diye karşılık vermişler. Ama Hıçkıdık kararlıymış. O, gizli bir mağarada saklı 'Alfa' adındaki efsanevi ejderha kurtarıcıyı bulmaya karar vermiş. Alfa, efsanelerde geçen, tüm ejderhaları kontrol edebilecek kadar güçlü bir ejderhaymış. Uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra, Hıçkıdık Alfa'yı bulmuş. Alfa, büyük ve görkemli bir ejderhaymış. Hıçkıdık 'Lütfen bize yardım et! Köyümüzü bir ejderha yok ediyor!' diye yalvarmış. Alfa, Hıçkıdık'ın cesaretine hayran kalmış. 'Küçük dostum, sana yardım edeceğim' demiş. Alfa, köyün üzerine doğru uçmuş ve kötü ejderhayla savaşmış. Güçlü bir savaştan sonra, Alfa kötü ejderhayı yenmiş. Köy kurtulmuş, herkes sevinçten ağlamış. Hıçkıdık, cesareti ve inancı sayesinde köyünü kurtarmış. Herkes 'Dişsiz Hıçkıdık, kahramanımız!' diye haykırmış. Hıçkıdık ise 'Bu başarı yalnızca Alfa'nın yardımıyla mümkün oldu' demiş. O günden sonra, Hıçkıdık ve Alfa, en yakın arkadaş olmuşlar ve birlikte köyü her türlü tehlikeden korumuşlar. Bu olay, küçüklerin de büyük işler başarabileceğinin bir kanıtı olmuş. Herkes, ne kadar küçük olursanız olun, cesaretiniz ve inancınızla her şeyin üstesinden gelebileceğinizi öğrenmiş.