Salih, çok çalışkan ve sevecen bir tavşandı. Her sabah, bahçesindeki havuçları sulardı ve onlarla 'Merhaba, sevgili havuçlarım!' diye konuşurdu. Bir gün, bahçesinde parıldayan üç havuç buldu. Havuçlar öyle güzeldi ki, Salih'in gözleri kamaştı. Birden havuçlar konuşmaya başladı! 'Biz sihirli havuçlarız! Dilediğin üç dileği yerine getirebiliriz!' dediler. Salih çok şaşırdı ama sevincini gizleyemedi. İlk dileği olarak, 'En sevdiğim arkadaşım Pamuk'un ailesini ziyaret etmesini istiyorum' dedi. Anında Pamuk, ailesiyle birlikte Salih'in yanında belirdi! Hep birlikte oyunlar oynadılar, şarkılar söylediler ve çok eğlendiler. İkinci dileğinde Salih, 'Tüm ormanın hayvanları için bol bol yiyecek istiyorum' dedi. Orman anında meyve, sebze ve otlarla doldu. Tüm hayvanlar Salih'e teşekkür etti. Son dileğinde Salih biraz düşündü. 'En çok sevdiğim şey, herkesin birbirini sevmesi ve sayması' dedi. Anında ormanın her köşesinde sevgi ve saygı doldu. Herkes birbirine yardımcı oldu, dostluklar kuruldu ve herkes mutlu mesut yaşadı. Salih, sihirli havuçların hediyesinden çok mutlu olmuştu. Anladı ki, gerçek hazineler, maddi şeyler değil, sevgi, saygı ve dostlukmuş. O günden sonra, Salih daha da çalışkan ve yardımsever oldu, hep herkese sevgi ve saygı gösterdi.