Turan, küçük ama çok meraklı bir çocuktu. Her şeyden önce temizliğe çok önem verirdi. Annesi her zaman 'Temizlik imandandır' derdi ve Turan bunu her zaman yüreğine kazırdı. Bir gün, Turan'ın yaşadığı şirin köyün yakınlarında, eski bir kütüphane buldu. Kütüphanenin kapısı paslanmış, pencereleri kırılmıştı ama içeriden gizemli bir ışık geliyordu. Turan, cesaretini toplayıp içeri girdi. Kütüphane tozlu ve karanlıktı. Raflarda eski kitaplar, küflenmiş perdeler ve örümcek ağları vardı. Ama Turan'ı en çok şaşırtan şey, kütüphanenin ortasında duran büyük, parıldayan bir yumurtaydı. Yumurta, altın ve gümüş gibi parlıyordu, üstünde minik çiçek desenleri vardı. Turan, yumurtayı dikkatlice inceledi. Yumurtadan hafif bir ışık yayılıyordu ve içinden yumuşak bir şarkı sesi geliyordu. 'Bu ne acaba?' diye düşündü Turan. Yumurtaya dokunmak istedi ama önce ellerini temizlemesi gerektiğini hatırladı. Çantasından küçük, renkli mendili çıkardı ve ellerini iyice sildi. Sonra yumurtaya nazikçe dokundu. Yumurta, Turan'ın dokunuşuna karşılık verdi ve hafifçe titreşti. Birdenbire yumurta çatladı ve içinden küçük, sevimli bir ejderha çıktı. Ejderha, gözleri pırıl pırıl, pulları altın gibi parlıyordu. Çok ufak ve narin görünüyordu. Turan, ejderhayı çok sevdi ama ejderhanın vücudu biraz kirli gibiydi. 'Küçük dostum, seni temizlemeliyiz' dedi Turan. Yumuşak bir bezle, ılık suyla ejderhayı nazikçe temizlemeye başladı. Ejderha, Turan'ın nazik hareketlerinden çok memnun görünüyordu. Ejderha temizlendikten sonra daha da parlak ve güzel görünüyordu. Turan, ejderhaya 'Pırıltı' adını verdi. Pırıltı, Turan'a minnettardı. 'Beni kurtardın, sana teşekkür ederim' diye fısıldadı. 'Ben bu kütüphanede çok uzun süredir mahsur kalmıştım, çok kirlendim. Artık temiz ve güzelim. Sana yardım edebilirim, güçlü bir ejderha olma yolunda ilerliyorum.' dedi. Turandaki hijyen sevgisi Pırıltı'yı çok etkilemişti. Pırıltı, Turan'a kütüphanenin gizemini anlattı. Kütüphane, eski bir sihirbazın eviymiş. Sihirbaz, her zaman temizliğe çok önem verirmiş. 'Temizlik, sihrin temelidir' dermiş. Sihirbazın bıraktığı eski kitaplar, sihirli formüller ve büyüler içeriyormuş ama toz ve kir yüzünden sihir bozulmuş. Pırıltı, Turan'a temizliğin önemini anlattı. 'Temizlik, sadece sağlığımız için değil, aynı zamanda çevremiz ve dostlarımız için de çok önemlidir. Temiz bir çevrede daha iyi bir hayat süreriz.' dedi. Turan, Pırıltı'nın sözlerine katıldı ve temizliğin önemini daha iyi anladı. Birlikte kütüphaneyi temizlemeye başladılar. Tozları süpürdüler, rafları sildi, pencereleri yıkadılar. Kütüphanenin her köşesini temizlediler. Çalışırken şarkı söyleyip oyunlar oynadılar. Çok eğlendiler. Kütüphane eski ihtişamını geri kazandı. Kitaplar temizlendi, raflar düzenlendi. Eski kitaplardan birinde, sihirbazın 'Temizlik, her şeyin anahtarıdır' diye yazdığını gördüler. Bu yazı, eski sihirbazın sırlarından birini içeriyordu: Temizlik büyüsünün anahtarının, kalbin temizliği olduğuydu. Turan'ın temiz kalbiyle, kütüphanenin eski büyüsü geri döndü. Temizlenen kütüphane, köy halkı için harika bir yer oldu. Çocuklar burada kitap okuyup oyunlar oynadı. Köy halkı, Turan ve Pırıltı'ya çok teşekkür etti. Turan, Pırıltı'yla birlikte kütüphanenin bekçisi oldu ve hep birlikte köyde temizlik seferberliği başlattılar. Turan, köyün her yerini temizleyip düzenleyerek herkese hijyenin önemini anlattı. Pırıltı ise, bazen gökyüzünde uçarak köyün etrafını temizledi. Sonunda Turan, temizliği ve düzenliliği hayatının bir parçası haline getirdi ve köyü temiz ve düzenli bir yer haline getirdi. Köy halkı, Turan'ı ve dost canlısı ejderha Pırıltı'yı çok sevdi. Turan ve Pırıltı'nın masalı, köyde nesilden nesile aktarıldı. Herkes Turan'ın temizlik macerasından dersler çıkarıp, hijyen kurallarına daha çok dikkat etti. Herkes, 'Temizlik imandandır' sözünü hayatının merkezine koydu. Bu sayede köyde hastalıklar azaldı, herkes daha sağlıklı ve mutlu bir hayat sürdü. Turan, yaptığı iyiliklerden dolayı çok mutluydu. Temiz bir çevrenin ve temizliğin, mutlu bir hayatın anahtarı olduğunu anlamıştı. Pırıltı ise, Turan'ın yanında hep oldu ve her zaman ona yardım etti. İkisinin dostluğu, köyde anlatılan en güzel masallardan biri oldu.